2014-12-22 13:30:00 | Son Güncelleme : 2014-12-22 13:30:00
Güney Kürdistan Federal Bölgesi’yle dünyada en karlı ticareti yapan ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çeken Üçer, “Kürdistan federal yönetimi olmadan önce Sayın Barzani, Sayın Talabani bu ülkeye geldiğinde medyada hakaret ediliyordu. Ama bugün Türkiye'nin en büyük ticari ilişkisi orayla. Yarın bu, Kobanê, Cizire ve Afrin için de mümkündür” dedi.
“Kobanê’de IŞİD vahşetinden kaçmak zorunda kalan çocuklar eğer orada Nazi kamplarını aratmayacak AFAD çadırlarında ölüme terk ediliyorsa yarın onların yüzüne bakabilecek miyiz” diye soran Üçer şöyle devam etti: “Biz aynı coğrafyada birlikte yaşayacağız. Bu çocuklar perişan, sadece Kobanê çocukları değil, sadece Kürtler değil, oradan gelen halkların hepsi, 2 milyon insan mülteci ve Türkiye mültecilik yasasını bile kabul etmemiş. Sadece sizin gemilerinizde 3.600’ü aşkın insan, bu ülkeden kaçmak, Avrupa’ya mülteci olmak için giderken insan kaçakçılarının avı olmuş, denizde boğulmuştur.”
Göç idaresinin ve AFAD’ın bütçesinin yolsuzluklara havale edildiğini ileri süren Üçer, “10 bin konteyner Van’da çürütülecek ve orada Suriye’den gelen Kürt, Arap, Asuri mülteciler için çadırı bile çok görecekler. Bu mudur gelir-gider dengesi? Bir devlet, devlet olmanın gereği ne olursa olsun, kendi gücünü göstermek istiyorsa bile bunu yapmak zorundadır” dedi. Üçer, “Üç kantonu birleştirmek suretiyle burada yeni bir yapılanmanın içerisine girebilirler” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Bu ne öngörüsüzlüktür, bu ne düşmanca zihniyettir?” sözleriyle tepki gösterdi.
Bu habere ilk yorum yapan sen ol.
