Her 30 Nisan’da kutlanan Dünya...
MEBİT

Doğu’da Yankılanan Ses: Tariria’dan Dünya Caz Günü’ne

Her 30 Nisan’da kutlanan Dünya Caz Günü, sadece bir müzik türünü değil, bir direnişi, bir arayışı, bir evrensel dili selamlar.

Abone Ol

2025-04-28 01:06:19 | Son Güncelleme : 2025-04-29 08:26:01

Doğu’da Yankılanan Ses: Tariria’dan Dünya Caz Günü’ne

Her 30 Nisan’da kutlanan Dünya Caz Günü, sadece bir müzik türünü değil, bir direnişi, bir arayışı, bir evrensel dili selamlar. Caz, New Orleans’ın karanlık sokaklarında başlayan yolculuğuyla, Afrika kökenli halkların içsel çığlığını ezgilerle yankılamış, ardından dünya sahnelerine umut, özgürlük ve doğaçlama ruhunu taşımıştır. “Caz, hayatın seni vurduğunda attığın en güzel cevaptır.” Ve biz, Tariria olarak bu cevabı, Van Gölü kıyısında yankılanan notalarla vermeyi seçtik.

Cazın Kısa Tarihinden Bugüne

20.yüzyıl başlarında Amerika’da doğan caz; blues, ragtime ve gospel müziğin harmanlanmasıyla oluştu. Louis Armstrong’un trompetinden çıkan ilk özgürlük notasıyla büyüyen bu müzik; zamanla yalnızca kulaklara değil, düşünceye, siyasal duruşa ve kültürel kimliğe de dokundu. Ella Fitzgerald’ın sesi, Miles Davis’in harmonik suskunluğu, Thelonious Monk’un aykırı tuşeleriyle caz; bir anlatıya, bir karşı çıkışa, bazen de bir sarılışa dönüştü.

Bugün caz, sadece müzikal bir tarz değil; çok sesliliğin, çok renkliliğin ve çok kültürlülüğün estetik bir manifestosudur.

Tariria’da Cazın Yankısı

Tariria Kültür Sanat ve Gastronomi Merkezi olarak biz, Türkiye’nin en doğusunda, sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı bir bölgede, dünyanın farklı kültürlerinden beslenen evrensel sanatçıların hoş ezgilerini, sınırsız ifade biçimlerini ve ruha işleyen doğaçlamalarını ağırladık, ağırlamaya devam ediyoruz. Burada sahneye çıkan her sanatçı, sadece notalarıyla değil, düşüncesi, kültürü, inancı ve sezgisiyle bu coğrafyanın ruhuna dokundu. Sadece caz değil; klasik müzikten halk ezgilerine, doğunun mistik tınılarından çağdaş doğaçlamalara uzanan birçok sesli mozaik inşa ettik.

Bilgin Canaz, doğunun içli nefesini taşıyan ney ile cazın özgür formunu buluşturdu; sahnede bir anlam köprüsü kurdu. Rustem Rahmedov, caz piyanonun evrensel diliyle Tariria’da bir rüya tablosu çizdi. Çağatay Akyol, dünyaca tanınan arp virtüözü olarak, klasik zarafeti cazla iç içe geçirerek dinleyiciyi zamanın dışına taşıyacak. Ejder Öziç ve İsmail Hakkı Demircioğlu, caz ile halk müziği arasında duygu temelli bir diyalog açacak; Anadolu’nun köklü sesleriyle doğaçlamayı buluşturacak.

Ancak Tariria’nın sahnesi sadece caz müzisyenlerine değil; çok disiplinli sanatçılara da bir ifade alanı sundu. Gülsin Onay gibi dünya çapında klasik müzik virtüözleri, Van’da bir sanat mabedinde konser vermenin anlamını yeniden tanımladı. Muhlis Berberoğlu, telli sazların kadim sesini caz ve doğaçlamayla birleştirerek doğu müziğine yepyeni ufuklar açtı. Ali Tekbaş, otantik halk müziğinin efsanevi sesi olarak, Tariria sahnesine yalnızca bir şarkı değil; bir hafıza, bir kültürel kök kazandırdı. Melisa Diktaş, modern dansın ve performans sanatlarının önde gelen isimlerinden biri olarak cazın bedensel karşılığını sahneye taşıdı. Her bir hareketiyle sesin ritmine felsefi bir derinlik kattı. Cenk Erdoğan ve Serdar Canan, doğaçlamayı, cazın entelektüel ve duygusal genişliğini; elektronik ile akustik arasında salınan yenilikçi biçimlerle ifade ederek Tariria'da geleceğin caz formuna ilham verdiler.

Bu sanatçılar, yalnızca sahneye çıkmadı; Van’ın kültürel belleğine, bu coğrafyanın düş gücüne, kolektif hafızasına dokundular. Her biri, cazın bugün taşıdığı anlamlar arasında belki de en önemlisine, dönüştürücü ve iyileştirici gücüne ayna oldular. Daha nice büyük sanatkara

Cazın Yeni Anlamı: Tariria’da Vücut Bulan Bir Direniş

Günümüzde caz, yalnızca ritmik bir anlatım değil; kültürel direnişin, özgür düşüncenin, çok kimlikliliğin, hatta onarıcı hafızanın sembolüdür. Tariria sahnesi, bu anlamda cazın son yıllarda kazandığı derinlikli anlam dünyasına benzersiz bir katkı sunuyor. Burada her konser, yalnızca bir müzikal performans değil; bir kültürel iyileşme, bir birlik duygusu, bir diyalog pratiği haline geliyor.

Caz ve Tariria: Bir Arayışın Buluşması

Caz, her zaman bir çıkış yolu, bir ifade biçimi, bir özgürlük arayışı oldu. Tıpkı bizler gibi… Biz, doğunun yalnızca yoksullukla değil, sanatla da anılması için, bu toprakların sesini dünyanın sesleriyle buluşturduk. Tariria’da caz, doğuya bir özgürlük nefesi gibi geldi.

Dünya Caz Günü Mesajımız

Bugün, Dünya Caz Günü’nde, tüm dünyayı birlikte nefes almaya, birlikte doğaçlamaya, birlikte düşünmeye davet ediyoruz.

Van’ın mavisinden, Süphan’ın gölgesinden, Urartu’nun taşlarından yükselen bu ses; Tariria’nın cazla kurduğu eşsiz bağı temsil ediyor.


#DünyaCazGünü #TaririaVan #JazzDay2025 #JazzForPeace #JazzLivesHere

  • Etiketler : FESTİVAL
  • YORUM YAP
    Yorumlar (0)

    Bu habere ilk yorum yapan sen ol.

    ÖNERİLENLER