2025-03-10 16:41:33 | Son Güncelleme : 2025-03-10 20:18:10
DEM Parti İmralı Heyeti'nde yer alan Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Özgür Özel ile CHP Genel Merkezi'nde bir araya geldi.
Heyeti, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Örgütlemeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin karşıladı.
"HİÇBİR ŞEKİLDE HEBA EDİLMEMESİ ÇOK ÖNEMLİ"
Basına kapalı görüşmenin ardından açıklama yapan Hatimoğulları, "Bugün oldukça verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Hem Türkiye'deki gelişmeleri ve Suriye'de Alevilere yönelik gerçekleşen katliamları ve bunlara yönelik nasıl önlemler alınabileceğine yönelik değerlendirmelerimiz oldu. Sayın Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla ilgili kendilerini bilgilendirdik. Ve bizlerin özellikle bahsini ettiğimiz gündemlerle ilgili, özellikle de Sayın Öcalan'ın yapmış olduğu çağrıyla ilgili bilgilendirme ve birlikte değerlendirme mahiyetinde bugün itibariyle bir dizi görüşmeler başlatmış olduk. Sabah EMEP'i ziyaret ettik. Şimdi CHP'yi ziyaret ettik. Bu görüşmelerimiz devam edecek. Barış sürecinin hiçbir şekilde heba edilmemesi çok önemli. Bu anlamıyla devlete ve muhalefete çok önemli görev düşmektedir. Bugün bizleri Kürt sorununun çözümüyle ilgili demokratikleşme paketi hakkında bilgilendirdiler" dedi.
SURİYE'DE ALEVİLERE YÖNELİK SALDIRILAR
Suriye'de yaşan Alevi katliamına da değinen Hatimoğulları, "Şu anda bizler Türkiye'de de bölgede de bugüne kadar yaşanmış en büyük Alevi katliamıyla karşı karşıya olduğumuzun altını çiziyorum. Alevi katliamının bir an önce durmasını, Suriye'deki Kürt halkının orada vermiş olduğu demokratik mücadelenin bilinmesi önemli ve kıymetli" diye konuştu.
"BİR KEZ DAHA ALTINI ÇIZIYORUM..."
Hatimoğulları, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu çağrının akabinde bu sürecin yasal ve hukuki bir zemine kavuşması için kimi ortamların hazırlanması çok kıymetli ve önemli olacaktır. Sayın Özgür Özel ve heyetiyle bunları da istişare ettik. Parlamentonun bu süreçte üstleneceği rolün toplumsal barışa ne kadar büyük bir katkı sunacağının bir kez daha altını çiziyorum.
Çatışmasızlık sürecinin özellikle altını çizmek isterim. Fesih sürecinin gerçekleşmesinin zeminin güçlü bir şekilde hazırlanması gerekiyor. Çatışmasızlık sürecinin başlaması önemli. Bundan sonra parlamento zemininde atılacak adımın önemi... Yani bu süreçte bir yasallık sürecinin başlaması çok önemli. Barış sürecinin hiçbir şekilde heba edilmemesi çok önemli. Bu anlamıyla devlete ve muhalefete çok önemli görev düşmektedir. Bugün bizleri Kürt sorununun çözümüyle ilgili demokratikleşme paketi hakkında bilgilendirdiler."
ÖZGÜR ÖZEL'DEN TBMM VURGUSU
CHP lideri Özel ise şunları kaydetti:
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise açıklamasında, "Çatışmalı bir süreç terk edecekse, terör örgütü silahlarını bırakacaksa, kendisini lağvedecekse, artık hiçbir ana ağlamayacaksa, şehitler gelmeyecekse, kan duracaksa, yetimler olmayacaksa milletin verdiği görev bu sürece katkı sağlamaktır. Milletten bu yetkiyi alıp da bu sürece ne olursa olsun karşı olmak demek, akan kan ve gözyaşına benim bir çözümüm yoktur demektir" dedi.
Özel, şöyle devam etti:
"Biz Kürt sorununu inkar etmeyen, Kürt sorununu dışlamayan aksine Kürt sorunu kapsayan ve çözecek olan bir demokratikleşme paketinin üzerinde çalışıyoruz. Ve parlamentoda bu sorunla ilgili çalışma başladığında biz görevimizi yerine getirmiş bir şekilde orada olacağız. Bizim hedefimiz Türkiye'nin hem Kürtler hem Türkler, hem Aleviler hem Sünniler, etnik kimliği ya da inancı ve mezhebi ne olursa olsun tam demokrasi, herkesin kendini eşit gördüğü bir toplum. Bunun için bütün yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor."
Meclis'e vurgu yapan Özel, "TBMM dışındaki oluşturulan zeminlerde bir çözüm arayışı, doğru bir çözüm arayışı olmaz. Bunun için de şeffaf, samimi, Meclis'te ve toplumsal mutabakatı sağlayacak, toplumsal rıza üretecek bir sürecin yürütülmesiyle ilişkili kararlılığımızı ifade ediyorum" diye konuştu.
Suriye'deki Alevilere yönelik saldırılara değinen Özgür Özel, şunları söyledi:
"Suriye'deki Alevilere yönelik saldırılarla ilgili 15 kişilik bir heyetle arkadaşlarımız bölgede. Bugün de sınırın sıfır noktasında bir basın açıklaması yapacaklar. Biz de konuyu dikkatle, endişeyle takip ediyoruz. Aylardır bu iktidara Suriye'nin önce askeri, sonra siyasi istikrara kavuşması gerektiğini, bunun için de Suriye'deki tüm grupların; Kürtlerin, Türkmenlerin, Arapların, Dürzilerin, Alevilerin, Sünnilerin birlikte temsil edildikleri bir geçiş hükümeti ve bu birlikte temsil edilecekleri bir anayasa ve seçime dayalı birlikte yönetecekleri bir demokratik Suriye öneriyoruz.
Onlar bunu bir aktörler, kravat taktıkları bir aktörle yapmaya çalışıyorlar ve bunun sağlıklı ilerleyeceğini düşünüyorlar. Binin üzerine çıktığı söylenen sivil kayıpların sorumlusu kim? Katliam yaşanıyor. Bunun sorumlusu kim? Aralık ayında büyük bir zafer ilan etmişlerdi. Bu mu sonu, Alevilerin katledilmesi mi, orada meşru muhatap gördüğünüz kişilerin Aleviler katledilirken buna engel olduklarını mı bize? Suriye'de akan her gözyaşından bugünkü rejime tam destek veren ve bu rejimi sanki meşru ve herkesi kapsayan bir geçiş hükümeti yapanlar sorumludur."
"AL-VER PAZARLIĞINDA YOKUZ"
Özel, "DEM Parti yeni sürecin ikinci tur ziyaretleri kapsamında yarın sizi ziyaret edecek. Neler söyleyeceksiniz ve ne bekliyorsunuz?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Meclis zeminini ısrarla savunmaya devam edeceğiz. Meclis söylenen sözlerin tutanak altında olduğu, herkesin millete hesap verme sorumluluğu olan bir zemin. Şu anda çok önemli bir fırsat var. Meclis’te yüksek bir temsil, çok sayıda parti var. Bu yüzden Meclis’i dışlayan Türkiye’yi dışlar. Erdoğan 2015’te başarıyı kimseyle paylaşmak istememiş, Meclis’i dışlamıştı. Bir parti ve bir ada arasındaki görüşmeler vardı. Sonu felaket oldu. Hendek çatışmaları ve orada dökülen kanlar, şehitler oldu. Çatışmalı süreçlerin çözümünde başarısızlık olursa çatışmalar daha yakıcı bir şekilde geri gelir deniyordu.
Bunu 2015’te deneyimledik. Şimdi de bir başarısızlık olursa maalesef yakıcı bir durum ortaya çıkabilir. Bu meselenin bir bütün olarak çözülmesi gerekiyor. Burada da iki önemli nokta var. Birincisi: Erdoğan’ın kaçak dövüşü ve samimiyetsizliği meseleyi bir felaketle sonuçlandırabilir. İkincisi Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı, Suriye’deki Kürt’ün de Arap’ın da Alevi’nin de temsil edildiği istikrarlı bir Suriye’ye ihtiyaç var ki Türkiye orada artık şehit vermesin.
Ama ben Erdoğan’ın 'Risk varsa Bahçeli’nin sırtından yürüsün, işler iyiye giderse gider nemalanırım, gitmezse ‘Haberim yoktu’ derim” dediğini düşünüyorum. Bu kolaycılığa izin vermeyiz. Meclis zemininde bir şey olacaksa bu zemine mutlaka şehit aileleri ve gazilerin dernekleri de katılmalı. Onların rızasının alınmadığı bir şey doğru olmaz. Sürece samimiyet, şeffaflık ve Meclis zemininde toplumsal mutabakat varsa destek veriyoruz. Ama bunun dışında al-ver pazarlıklarına, hele hele anayasa değişikliği planlamalarına, kişisel kariyer hesaplamalarına karşı duruyoruz."
DEM Parti heyeti saat 16.30'da DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile görüşecek. DEM Parti 12 Mart'ta, TİP, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi'ni, 17 Mart'ta ise AK Parti ve MHP'yi ziyaret edecek.
Bu habere ilk yorum yapan sen ol.