2012-04-16 15:00:00
KURUMLARIMIZ HALA ENKAZ ALTINDA!
Van’da deprem bitti ama depremin etkisi daha yeni başlayacağa benziyor.
İl dışındaki öğrencilere saldırılar yapılmaya başlandı. Mağdur öğrenciler, bulundukları illerde yurtlardan ve okullardan atılıyor ve adeta sınır dışı ediliyor.
Eğitimde her şey A’dan Z’ye eksik. Sıcakların başlamasıyla birlikte prefabriklerde, sıcaktan ve kokudan kalınması baya zor olacak. Öğretmenlerin ek ders ücretleri kesiliyor, geri gelen öğrenciler konularından geri kalıyor, üniversitede kimsenin kılı dahi kımıldamıyor…
Sağlıkta hiçbir şey yolunda değil. İlaçlar parayla satılıyor, hastanelerde yüzlerce kişiden oluşan kuyruklar var, hiçbir depremzedeye psikolojik ve sosyolojik bir eğitim verilmedi, verilmiyor…
Kurumlarımızın hiçbiri işini doğru dürüst yapmıyor.
Adlide eski M tipi cezaevine taşındı, insanlar oraya gitmekte zorlanıyor.
Belediye kendi kabuklarına çekilmiş durumda. Ne yollarda görünüyor, ne sokaklarda, ne de konteynır kentlerde. Birkaç gün turuncu elbiseli çalışanlarını gördük, çok sevindik. Belediyenin atağa kalktığını düşündük. Ama sadece birkaç gün sonra… Eskiden evimden iş yerime 4 dakikada gidebiliyordum, şimdi ancak 20 dakikada varabiliyorum. Çünkü yolların her tarafı çukur, her tarafı berbat, her tarafı rezil. Merak ediyorum da, acaba belediyeye ait hiçbir yetkili, hiçbir çalışan evinden dışarıya çıkmıyor mu, bu rezaleti görmüyor mu?
Valilik…
Depremden sonra ulusal TV kanallarına Van ile ilgili klip dağıttı. Klibi her izlediğimde, 5 tane Van inşa edeceğimize inanıyordum. Sonra valilik sustu. Baştan itibaren iktidar yetkililerine her şeyin normale döndüğünü anlattı durdu. Şimdi valiliğin yapması gereken hiçbir çalışma tamamlanmadı. Her şey eksik… Raporlar doğru dürüst açıklanmadı. Bazı yapılara yıkılma kararı alınmıştı, şimdi o yapılarda insanlar oturuyor. Bazı evlerin alt katına yıkılma kararı verilmiş, üst katına oturulabilir raporu. Valilik, bu raporlarla ilgili kılını kımıldatmadı. İnsanlar ne zaman konteynırlardan kurtulacak, evler ne zaman bitecek, kimlerin ne yapması, hangi birimlere başvurması gerektiği konusunda kimse bir şey bilinmiyor. Valiliğe gidin, koridorlarda yetkililerle görüşmek isteyen ama haftalardır görüşemediği için bağıran bir sürü insan görürsünüz.
Valilik uyanmalı, en az bir hükümet kadar çalışmalı ve bu insanları ikna etmeli…
Emniyet…
Şehrin trafik ışıkları çalışmıyor. Hemen her gün şehrin göbeğinde trafik kazaları oluyor. Bu kazaların büyük çoğunluğu, araçların ters yönde ilerlemesinden ya da yasak “u” dönüşlü kavşaklarda oluyor. Bir kaçı hariç, hiçbir kavşakta trafik ekipleri durmuyor. Resmi araçlar istedikleri gibi trafik ihlali yapıyor ama müdahale edilmiyor. Emniyet müdürlüğü, deprem dönemi boyunca, afetle ilgili kalıcı hiçbir çalışma yapmadı. Ne bir seminer düzenledi, ne bir broşür hazırlayıp dağıttı, ne bir sosyal etkinlik düzenledi.
Posta müdürlüğü…
Birkaç yeni şube açtı. Ayın belirli dönemlerinde, yüzlerce insan birbirini eziyor. Posta müdürlüğü, yıllardır bu insanların organize edilmesi rezaletini çözemedi. Hamile kadınlardan tutun da ayakta durmakta zorlanan yaşlılara kadar, bebeklere kadar yüzlerce insan ezilme tehlikesi yaşıyor. Bir numaramatik bile alamayacak kadar ya da bir dış kapı görevlisi bile görevlendirmeyecek kadar aciz ki şu posta müdürlüğü?
…Ve TEDAŞ…
Aylardır sokak lambalarını bile onaramayan TEDAŞ. İçeri girdiğinizde, gülen bir yüze hasret kaldığınız TEDAŞ. Yoksul gecekondu ve varoş sokaklarında kaçak elektrik avına çıkan TEDAŞ. Ulusal medyada şov yapan TEDAŞ. Şimdi zulüm sırası sende mi?
Van halkı büyük bir zulüm gördü. Afet Allah’ın işi. Ama afetten sonraki her adım Van halkına bir zulümdü. Neredeyse depremi yaşayanların dışındaki herkes bu ülkede deprem sayesinde hatırlandı. Bir tek Van depremini iliklerine kadar yaşayanlar hatırlanmadı!
Neredeyse her gün babamla tartışıyorum. Oğlum diyor, TOKİ başvuruları başlamış, 20 bin TL’ye ev veriyorlar. Oğlum diyor, herkese konteynırlar dağıtılıyor. Oğlum diyor, herkese gıda yardımı yapılıyor, okul servisleri ücretsiz, deprem aylığı dağıtıyorlar…Yok baba öyle bir şey diyorum. Televizyonda her gün bahsediliyor diyor.
Televizyonlarda en çok bahsedilen konulardan biri de elektriklerin ücretsiz olmasıydı. Ama yüklü miktarda elektrik faturaları gelmeye başladı. En son bakan bir açıklama yaptı ama evlerin faturalarından bahsetmedi.
Yapma TEDAŞ, bari sen yapma bu zulmü!
Bütün bunlar yaşanıyorken, hala uykularından uyanmayanlar ve sessizliğini bozmayanlar var. Kim mi onlar? Milletvekilleri. Onlar için ayrı bir yazı yazacağım. Hangisi ne yapmış ne yapmamış, tek tek yazacağım. Herkes vekillerini çok iyi tanıyacak!