2012-07-28 15:00:00
Gülümse…
İlk buluta ve güneşe…
Toprağa, ışığa, yüreklerin mavisine gülümse. Binyılların özlemlerini, acılarını ve umutlarını kırışıklıklarıyla selamlayan yüzlere gülümse. Agit gibi, Berfin gibi, 80 gün boyunca sevdasını sırtında taşıyan ve tuzla beslenen Bérivan gibi gülümse. Julya’nın sevdasına gülümse. Umuda ve gökkuşağına gülümse.
Tarihin utanç suratına bir volkan gibi patlayan dirence ve tarihe gülümse.
Gülümse ki gülümsesin hayat. Gülümse ki ardı deniz kokan dağlar şenlensin. Gülümse ki maviler fışkırsın topraktan. İnadına, inadına gülümse.
Bir düş gördüm dün gece. Ülkem gülümsüyordu. Çook uzun bir yol vardı barışa uzanan. Bütün kardelenler, bütün yangın yürekli yiğitler oradaydı.
Ama şafak ağlıyordu.
Ey ülkemin puslu kentler semahı, kim küstürdü şafağı? Ey dağlarımın fırtına saçlı çocukları, ışığınızın şarkısını kim çaldı?
Bir düş gördüm, önce bir gelincik uyandı şafağın bahçesinden. Filizlendi gelincik. Ülkemin en nazlı gelinlerinin ellerine sürdü kınasını. Gelinler, kınalı elleriyle okşadı saçlarını. Gözleri ışıl ışıldı. Gülümsüyordu.
Ey nazlı şafak, şimdi sende gülümse. Ardın Erciş semalarından yükselen Yunus olsun, gülümse.
Bir düş gördüm, en önde yürüyordu en yaşlı kadın. Kadın denizlerin en hırçın dalgasıydı. Herkes gibi o da barış sancağı taşıyordu. Yurdumun ilk kar yağışı gibi hüzünlü, ilkbaharın ilk yağmurları gibi fırtına kokuluydu. Bembeyazdı gecelerin düşleri. Bütün gönderlerde bembeyaz bayraklar dalgalanıyordu. Binlerce kadın ve binlerce erkek, binlerce çocuk, binlerce gelincik, binlerce düş, binlerce umut en yüksek dağlardan haykırıyorlardı barışın sevdasını. “Gelin” diyorlardı bütün dünya halklarına. Gelin gülümseyin…
Gelin gülümseyin.
Ey Asmin bahçesinde gülistan kokulum, ey şarkım, şiirim, gülümseyin.
Bir düş gördüm, iki kanadı vardı gökkuşağının. Usulca açıldı tomurcuğu, kardeşlik bahçesinin. Duvağı açılmamış bir gelin gibiydi ülkemin baharı. Önce halaya durdu gökyüzü, sonra dört el uzandı mavi buluttan. Bulut gülümsedi.
Şimdi sen de gülümse.
Karakollara inat, zindanlara inat, sürgünlere inat gülümse. YÖK’e inat, ÖSYM’ye inat, LYS’ye inat gülümse. Gülümseyerek aç kollarını serin esen rüzgarlara. Dalgalansın düşlerin. Şarkılarını en masum çocukların kulaklarına fısıldasın sevdan.
Sevdan kavga kuşansın, gülümse.
Dertlere rağmen, kederlere rağmen, acılara rağmen gülümse.
7.2’ye rağmen…
G ü l ü m s e !