2012-12-10 15:00:00
Bu sezon, ilk kez izleme şansına eriştiğim B.Vanspor, şiddetle puana ihtiyaç duyduğu bu haftada, ne yazık ki hüsrana uğradı. İki renktaş takımın mücadelesinde, B.Vanspor gibi istikrarsız sonuçlar alan ve son iki haftayı yenilgiyle kapatmış olan Gölcükspor, hem moral bulmak, hem de kötü gidişine son vermek için çıktığı müsabakayı farklı kazandı.
Kendi sahasında zor kazanan Gölcükspor’un, maça özel olarak hazırlandığı belliydi. Kalan son 3 maçı kazanarak ilk yarıyı 28 puanla tamamlamak isteyen ve bu sezon evindeki 7 maçın sadece üçünü kazanabilen Gölcükspor’a, bu galibiyet tam bir doping oldu. Erken gelen şok bir golle geriye düştükleri maçtan, biran olsun kopmadılar ve haklı bir galibiyet aldılar…
Yalova’dan Gölcük’e, maceralı bir yolculuktan sonra, maça 5 dakika kala anca ulaşabildim. Van gibi Gölcük’te, büyük depremin izlerini taşıyan bir yer olduğundan, stadı da kalıcı deprem konutlarının bulunduğu, ilçe merkezine biraz uzak bir tepedeydi. Toki konutlarının tam ortasında 2008 yılında inşa edilmiş olan 2000 kişilik Gölcük Şehir Stadında, maça ilgi pek yoktu. Gözüm her zaman olduğu gibi ilk olarak burada da taraftarımızı aradı. 500 civarında Gölcüksporlu’nun yanı sıra, konuk takım tribününde birkaç cefakâr B.Vanspor taraftarı da her maçta olduğu gibi Gölcükte de takımını yalnız bırakmamıştı yine…
Futbol adına güzel anların da yaşandığı karşılaşmada, maç öncesi takımımıza hoş geldiniz deyip tribüne çağıran, karşılaşma boyunca hiç susmayan, Gölcükspor taraftar grubu, takımını ateşleyen tek unsurdu. Öylesine coşkunlardı ki, Beşiktaş İnönü stadında olduğu gibi, stadın etrafındaki yükseltide, ‘‘beleştepe’’ diye adlandırılan tepeden maçı izleyen taraftarlarını bile, ‘Beleş tepe bize siyah der misin’ diyerek hep birlikte bağırıp karşılıklı siyah-kırmızı üçlüsü çektiler. Böylece tribün dışındaki seyircilerinin de takımlarına destek vermelerini sağladılar...
Maçın skorunun 4-1 olması sizleri aldatmasın. B. Vanspor, futbolu çirkinleştirmeden son derece açık ve atak bir futbol oynamaya çalıştı. Tam anlamıyla hırsının kurbanı olan B. Vanspor, tecrübeli ve fiziksel olarak oldukça üstün olan rakibi karşısında sürklase oldu. Öyle ki, maçta 4-1 mağlupken bile sanki maçı çevirme ihtimalleri varmış gibi gol için saldıran kontrolsüz bir B.Vanspor vardı. Nitekim 90+2 de kazandığı penaltı atışını da gole çeviremediler.
Hırsıyla göz dolduran, sahada basmadık yer bırakmayan, Aziz, agresif tavırlarıyla Gölcükspor taraftarının hem tepkisini çekti, hem de azmiyle beğeni topladı. Kişisel hırslar takım oyununa yansısa da, sinirlerine hakim olmayan B. Vanspor, öne geçtiği bu önemli deplasmanda maalesef kötü bir sona imza attı.
Hem futbolcuların hem Zeki Hoca’nın, hakemle çokça gereksiz diyaloga girmeleri ve bir deplasman takımı olduklarını unutmaları, bu farklı yenilginin en büyük sebeplerindendi. Nitekim 60. dakikada gelen 3.golden sonra orta hakem ve 4. hakemle tartışmaya giren Zeki Yılmaz, hakem Niyazi İzgören tarafından tribünlere gönderildi. Oldukça sinirlenen Zeki Yılmaz, basın tribünündekilerle de tartışmayı sürdürdü. Bu dakikadan sonra takımımız, öfkeyle kalkan zararla oturur misali, ilerleyen dakikalarda 4. golü ağlarında görüyordu. Bu gole rağmen inatla ve ısrarla rakibinin üstüne üstüne giden B.Vanspor, az daha beşinci golü kalesinde görecekti. 88. Dakikada birebir pozisyonda kaleci Özcan, ceza sahası dışına çıkarak ayakla müdahale ettiği topu, kornere gönderip 5. golü önledi.
Maçın önemli anlarını biraz detaylandırırsak; Hüsranla biten ve takımımızı daha da alt sıralara iten bu maça hızlı başlayan ve maçın ilk tehlikeli atağını gerçekleştiren taraf B.Vanspor’du. Henüz 4. dakikada ceza sahası dışından kazanılan serbest vuruşta, Seyfettin Ural’ın akıl dolu bir ortayla ceza sahası içine kestiği topu, şık bir kafayla tamamlayan Cengiz, B.Vanspor’u Gölcük’te öne geçiren golü atıyordu. Ardından hemen Zeki Yılmaz’a koşan futbolcular, kaleci Özcan’da dahil sevinç yumağı haline geldiler. Bu enstantene, aslında takımın galip gelmeyi ne çok istediğinin de bir göstergesiydi.
Erken gelen bu şok golden sonra 9. dakikada Gölcükspor atağında, kaleci Özcan müthiş bir refleksle beraberlik şansı vermiyordu rakibine. Hemen ardından, 15. dakikada bu defa B. Vanspor mutlak bir golden oluyordu. Gölcük defansının uzaklaştıramadığı topu önünde bulan İhsan Mert’in, sol alt köşeye gönderdiği top kalecinin bakışları arasında az bir farkla auta çıkıyordu.
B. Vanspor’un önde olduğu halde maçı bir türlü soğutmayı düşünemeyip 2.gol için sürekli saldırması aslında kötü sonun başlangıcıydı. Oysa bir deplasman takımının gücünü ekonomik kullanıp, rakibinin oyununu bozmaya çalışması ve galip durumunu korumaya çalışması beklenir. Zaten erken gelen gol, Gölcükspor’u zaman ilerledikçe strese sokmaya yetecekti oysa.
Dedim ya! aşırı hırs, kazanma arzusu ve bunun verdiği gerginliklerle yapılan basit hatalar, maçın farklı bir skorla elden çıkmasına sebep oldu. Haddini bilmeden oynanan hızlı ve soğukkanlılıktan uzak oyun kurgusu felaketi getirdi…
B.Vanspor’un çok adamla başlattığı ataklar sonrası kaptırdığı toplar, Gölcükspor’un iki pasla B.Vanspor’un kalesinde gol pozisyonu yaratmasına sebep oluyordu. Yine böyle bir pozisyonda sol çaprazdan ceza sahasına giren Mesut’a, Gökhan müdahale edip düşürünce, hakem tereddütsüz penaltı noktasını gösterdi. Penaltıyı kullanan Sadettin, kaleci Özcan’ı ters köşeye yatırarak skoru 24. dakikada 1-1 e getirdi. Dengeyi kendi lehine çeviren Gölcükspor, maçı 45+2 de yine Sadettin’in ceza sahasından sert vuruşuyla skoru 2-1’ e taşıdı.
İkinci yarıda, oyuncularının sırtını sıvazlayarak sahaya gönderen Zeki Hoca, maç boyunca yerinde duramayıp, sürekli hakemlerle diyaloğa girerek maalesef bu halini futbolcularına da yansıtmıştı. Futbolcularında bu agresif ve telaşlı hali 3. golün sinyalini veriyordu. 60. dakikada önce ofsayt sanarak duraksayan B Vanspor’un defansını aşan Burak’ın vuruşu sonrası, kaleci Özcan’dan dönen topu tamamlayan Mesut, 3. golü atıyordu. Bu pozisyona uzun süre itiraz eden Zeki Yılmaz, hakem tarafından tribünlere yollandı. Zorlukla sakinleşen Zeki Yılmaz’ ın bu halinden sonra maçta artık film kopmuştu. Daha bir hırslanan takım, maalesef üst üste hatalar yaparak farkın daha da açılmasına sebep oldu. Zira 85. Dakikada sol taraftan bindiren Ensar’ın ortasını kafayla tamamlayan Mesut, takımın 4. kendisinin de 2. golünü kaydetti. Farklı bir skorla yenik durumda, son anlara kadar gol arayan B.Vanspor’da Akın, defanstan uzun bir topla rakip ceza sahasının solundaki Aziz’i topla buluşturdu. Aziz’in ceza sahasındaki arkadaşına ilettiği topu, Gölcükspor defansı elle kesince 90+2 de kazanılan bu penaltıyı, Emrah kötü bir vuruşla üstten auta gönderdi. Böylece B.Vanspor, hızlı başlayıp öne geçtiği maçı 4-1 mağlubiyetle bitiriyordu…
Hırs, futbolun olmazsa olmazıdır. Ancak günümüz modern futbol anlayışında kontrolsüz, ihtiyatsız ve kazanma stratejisinden yoksun bir takımın başarılı olması mümkün değildir. Ne yaptığını bilmeyen, bir sistemden yoksun, aceleci ve telaşlı, dağınık bir mücadele veren B. Vanspor’un, bu futbolla işi gerçekten zor. Çok çabuk atağa çıkmasına rağmen, çok kolayda rakibine pozisyon veren ağır defans kurgusu ve orta sahanın aksayan mevkileri kırmızı alarm veriyor. Devre arasında acilen takviyeye ihtiyacı olduğu görülüyor… B.Vanspor’da göze çarpan diğer önemli bir eksiklikte, oyuncular arasında koordineyi sağlayacak, gerektiğinde ateşleyecek, gerektiğinde sakinleştirecek bir lider futbolcunun yokluğuydu. Umarız takımımız bu kötü gidişe biran önce önlem alır. Yoksa kâbus dolu günler kapımızda!