2012-12-12 15:00:00
Depremin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti. 5 ayda teslim edileceği söylenen TOKİ’ler hala bitmedi, bitenlerdeyse sorunlar diz boyu.
En son 23 Ekim’de, yani depremin yıldönümünde bütün TOKİ’lerin teslim edildiği yazıldı, çizildi, söylendi. Hatta başbakan bizzat Van’a geldi ve konutları teslim edip dönecekti. Öyle de oldu. Konutların büyük bir bölümü teslim edildi. Bir kısım konutların inşası ise hala sürüyor.
Konutlar teslim edildi ama sadece anahtarlar teslim edildi. Oturulabilmesi için gerekli çalışmaların neredeyse hiçbiri bitmedi.
Geçen yılı çadırlarda ve konteynırlarda geçiren insanlar hala aynı yerlerde yaşıyorlar.
Kış bastırdı, yollar geçit vermez oldu, ülkeler yıkıldı, yeni ülkeler kuruldu ama bizim TOKİ’ler hala bitmedi. Burası kesin. Bütün dünya duysun ki, Van’daki TOKİ’ler bitmedi. Van’da 14 bin insana da ev falan da dağıtılmadı. Ama bütün dünyaya her şeyin güllük gülistanlık olduğu söyleniyor.
Açık ve net bir şekilde söylüyorum: Van’daki sorunların çözülmemesinin en büyük sebebi yerel medyadır. Yerel medya sorunları yazmadığı gibi, dile getirilen eksiklikleri de eleştirip duruyor. En basitinden, yaklaşık 2 aydır yan yatmış bir bina var. hiçbir yerel medya çalışanı bu binayı görmüyor, çekmiyor, yazmıyor, dile getirmiyor. TOKİ’lerde de durum böyle. 1 yıldır TOKİ’lerdeki çalışmalardan bahsedilip duruluyor. Ama bu güne kadar sorunlar dile getirilmedi. Sorunları yerel medya dile getirmeyince, yetkililerin de istediği oldu ve hiçbiri uykusundan uyanmadı.
Ama işte bakın kış geldi, havalar soğudu. İnsanların evlerine girmeleri gerekiyor.
Peki nedir TOKİ’lerdeki sorunlar? Tek tek sıralayalım.
· Başta şunu belirtmekte fayda var: TOKİ’lerdeki çalışmalardan hiç kimse memnun değil. Kime ne sorarsanız sorun, herkes başlıyor derdini anlatmaya. Ama hiçbiri karşısında muhatap bulamıyor. Yani buralardaki en önemli sorun şu: İnsanlarla kimse ilgilenmiyor. Hiç kimse kime, nereye, nasıl sorunlarını bildireceğini bilmiyor. Söylenen şeyler yapılmıyor.
· TOKİ’lerde ulaşım sorunu çok büyük. Halk otobüsleri sefer düzenlemiyor. Minibüsler gidip geliyor ama çok seyrek.
· Anahtarlar teslim edildi ama ince inşaat bitmemiş. Çoğu ev sahibi, ince inşaatı kendisi bitirmeye çalışıyor.
· Sular akmıyor. Neredeyse hiçbir evde doğru dürüst su yok.
· Doğalgaz çekilmedi, çekilen evlerde yanmıyor. İnsanlar ısınamıyor.
· Elektrikler sağlıklı verilmiyor. Haftanın birkaç günü mutlaka elektrikler sabah birkaç saat kesiliyor. Sık sık akşam Saat: 17.00 – 19.00 arasında elektrikler kesiliyor.
· Okullar bitmediği için eğitim yok. Açık olan okullarda ise ısınma, su ve elektrik sorunu olduğu için ders yapılamıyor.
Peki bu sorunlar duruyorken, oralarda nasıl yaşanılabilir? Her şeyin normale döndüğünü söyleyenler lütfen bu soruya yanıt versinler.
Her şeyin normale dönmesi elbette ki hepimizin arzusu. Ama dönmedi. Dönmesi için de öncelikle dönmediğini kabul etmek gerekir. Normale dönmeyen şeylerin neler olduğunun araştırılması, sonra da gereğinin yapılması gerekir.
Bir yandan Vanlı işçiler TOKİ’lerde çalıştırılmadı. Elektrik tesisatından, kum tesisatına kadar bütün firmalar dışarıdan getirildi. Yüzlerce işçi çalışıyor ama çok azının dışında neredeyse Vanlı yok. Eğer Vanlılar çalıştırılmış olsaydı, insanların ekonomik sıkıntıları biterdi. Öte yandan evleri yıkılan yüzlerce aile var. onların evlerini yeniden inşa etmelerine izin verilmiyor. Hiçbir yapı yapılamıyor. Ayrıca evleri yıkılanlara, TOKİ’lerde evler bedavaya verilmedi ki, satıldı.
E bütün bunlar biliniyorken, bu zulüm nedendir? Neden bu insanlara bunlar reva görülüyor? Koskoca bir yıldır, devletin bütün imkanları bu kadar mı?
E hadi bunları da anladık. Sayın Vali, Sayın Belediye Başkanı, sayın milletvekilleri, sayın il genel meclis üyeleri, sayın parti başkanları, sayın müdürler sizler neden ses çıkarmıyorsunuz? Geçen yıl bu dönemde yaşadıklarımız yetmedi mi? Bu kuyruk acısını ne çabuk unuttuk?
Hadi ayaklanın da bu insanlar için bir şeyler yapın!