2013-02-12 15:00:00
Van Belediye Meclisi, geçen hafta içinde bir açıklama yaptı. Açıklamada, Cumhuriyet Caddesi başta olmak üzere, kentin ana ve ara arterlerindeki trafik ve park sorunundan Emniyet’in sorumlu olduğu belirtildi.
Kim sorumlu olursa olsun, kentimizin trafik sorunu konusunda fazlasıyla duyarsız davranılıyor. Aylardır araştıran yok, soran yok, soruşturan yok.
Ben bir çok kez yazdım aslında. Yine yazacağım. Çünkü trafik sorunu, çözülebilir bir sorundur ve bu, yerel yöneticilerin elindedir. Üstelik bir servet de gerektirmiyor. Herkes görevini yapsın yeterli. Sorun kendiliğinden çözülür.
Kentin çeşitli yerlerinde her gün kazalar oluyor ve kazalarda can kayıpları-yaralanmalar oluyor. Böyle bir atmosferde, belediye ile emniyetin, sorunun muhatabı olarak birbirlerini işaret etmeleri ve sorumluluklarından kaçınmaları son derece yersiz, zamansız ve gereksizdir. Çünkü herkes biliyor ki bir ilin trafiğinden, trafik şube müdürlüğü ve trafik zabıta müdürlüğü sorumludur.
Belediyemiz güzel işler yapıyor. Ama trafik konusunda, trafik şube müdürlüğü kadar, belediye de sınıfta kaldı.
E hadi trafiği bir kenara bırakalım. Belediyenin yeni taşındığı bir bina var. O binanın bir girişi var, Hüsrevpaşa İ.Ö.O’nun sağ çaprazında. Ana caddeden dar bir sokağa çıkan bir yol var. O yolun girişinde bir çukur var. Tam 4 aydır. Arabalar oradan zor geçiyor. Ya belediyeden kimse görmüyor mu Allah aşkına? Bir el arabası toprak dahi dökebilecek imkanınız yok mu?
Trafik polislerine gelince…Benim hala aklımın almadığı bir durum var: Trafik polisi arabasının yanında araçlar yasak “U” ve “L” dönüşü yapıyor, kırmızı ışıkta geçiyor. Bazen kavşaklarda trafik saatlerce sıkışıyor. O polisler neden araçlarından hiç inip duruma müdahale etmiyorlar? Onlar araçlarında oyun oynamak için mi oraya gönderiliyorlar?
Başka bir sorun…
Şu halk otobüsleri ve minibüslerinin denetleyicisi kim? Bu araçların neden durakları yok, olan duraklara neden uymuyorlar? Bu araçlar neden çarşının ortasında yolcu indirip bindirebiliyorlar? onların duraklarına park eden araçlara neden izin veriliyor?
Işıklarda park yapan araçlar var. Sola ya da sağa dönüşün serbest olduğu ışıklarda, araçlar yeşil ışık yanmadan geçemiyorlar. Çünkü ışıkların burnunun dibine park yapan araçlar var. Hatta gidin bakın, Beş Yol’daki ışıkların birinde bir araç ışıkların dibinde tam 2 aydır park etmiş. Eski Devlet Hastanesi’nden inerken, Akköprü’ye giden yol.
Daha önce de belirtmiştim: Ben bir yurttaş olarak, Van’da yaşayan biri olarak, haklarımı istiyorum. Sayın çok değerli bu kentin yetkilileri, bana bu kenti tekrar kurma, bu kenti güzelleştirme sözü vermek zorundasınız ve bunun için çalışmak zorundasınız. Bu çalışmalar için elinizdeki imkanları seferber etmen zorundasınız. Yok eğer bu gücü, inancı, aktifliği kendinizde bulamayacaksanız, bırakın başkaları yapsın.
Yönetici olmayın sayın çok değerli yetkililer, lider olun. Günümüz şartlarında yöneticilik iflas etmiştir, artık liderlik konuşuyor. Yöneticiler, koltuk için yetkilendirilirler. Ama liderler emek ve gayret için yetkilendirilirler. Van’ın yöneticilere ihtiyacı yok, liderlere ihtiyacı var. Ve açıkça söylemekte fayda var: Kendi personelini motive edemeyen, onları denetleyemeyen, onları başıboş bırakan ve onlara söz geçiremeyen biri, asla lider olmaz.
Sessi olmayın sayın çok değerli yetkililer. Sessizlik bizi bozar. Koyun yüreğinizi ortaya, çıkın meydana. Gün susmak, sessiz kalmak günü değildir. Gün konuşmak, tepki göstermek, atılmak, halkın arasına karışmak, halkın sıkıntılarını bütün dünyaya haykırmak günüdür.
Çünkü daha yapacak çok işimiz var.
Gün lider olmak günüdür. Gün, Tamara’nın çığlığını, Artos’un asiliğini, Van Gölü’nün ihtişamını, Xaçort’un sokaklarını, İskele’nin şafağını selamlama günüdür.
Selam olsun, yedi cihanın en sevdalı yüreği güzel Van. Selam olsun, öpücüğünü Edremit yakamozlarından gökkuşağına fısıldatan güzel Van.
Seni yaşamak ve sende yaşamak; sevdayı kavgayla, kavgayı sevdayla kuşanmaktır.