Van’da artık işkenceye dönüşen bir sorun: Otopark.

Bütün yetkililer bunun farkında ama hiçbiri bir çözüm üretmiyor. Hiçbiri bu kentin trafik sorunuyla ilgilenmiyor. Hiçbiri bu sorunu ciddiye almıyor. Oysa belki de şu an kentin en önemli sorunlarından biri. Araçlar için de yayalar için de…

Sorun yıllardır yaşanıyor. Her başa gelen belediye başkanı ve her yeni atanan vali bu sorunu dile getiriyor, bu sorunu çözmek için uğraşacaklarını belirtiyor. Ancak birkaç ay sonra dilden ve gündemden düşüyor. Ben 12 yıldır Van’dayım, 12 yıldır Van trafiği için en ufak bir çalışmanın yapıldığını görmedim, duymadım. Ne bir konferans, ne bir seminer, ne bir önlem, ne bir ders, ne bir otopark çalışması…

Allah’tan depremde yıkılan binaların yerleri var. İnanın bu binaların yerleri olmasaydı çok daha zor olurdu.

Anlamadığım nokta şu: Cumhuriyet ve Maraş Caddeleri araç parkına kapatıldı. Biz yerel basında yazanlar bu caddelerin trafiğini aylarca yazdık. Ama bu caddelerdeki sorunların hiçbiri çözülmedi ki. Üstelik caddeler araç parklarına kapatıldı, durum iyice kötüleşti. Bu caddelerdeki trafiğin temel sorunu bu değildi. Evet caddelerin kapatılması iyi oldu. Bir adım olması açısından iyi oldu. Ama caddelerde hala halk otobüsleri yolun ortasında yolcu indirip bindiriyor, hala minibüsler istedikleri yerlerde duruyor, hala kavşaklarda trafik polisleri ve zabıtalar yok. Ayrıca caddeleri araç parkına kapattıktan sonra, bu araçların nerede park edeceklerini hiç düşünmediniz mi? Yüzlerce araç bir anda alanını boşalttı, ama bu araçlara yer gösterilmedi. Yoksa yetkililerimiz, taa yüzyıllar öncesinde kalan “herkes başının çaresine baksın” anlayışıyla mı hareket ediyorlar?

Şu hale bakın, bir milyonu aşkın nüfusun yaşandığı kentte, valiliğe ya da belediyeye ait bir tane otopark yok. Bazen araç park edecek yer bulabilmek için kentte 2-3 tur atılıyor. Artık araçlar kaldırımlara park ediliyor.

Bu güzel kente bu manzaralar yakışır mı?

Sadece bu da değil.

Yayaların da yolu yok. Yayalar ışıklardan yanlış geçiyor. Kentte trafik ışığı kültürü yok. Yayalar ışıklara dikkat etmiyor. Hal böyle olunca yayalar ile araçlar birbirine karışıyor. Bazen kırmızı ışık 2 kez üst üste yanıp sönüyor, araçlar yerinden kımıldayamıyor.

Peki çözüm nedir?

Söyleyeyim…

Söylüyoruz da umarım dikkate alınır.

Öncelikle kente yakışır birkaç tane çok katlı otopark yapılmalıdır. Bu, otopark sorununu kısmen çözecektir. Belediye ya da valiliğin bu konuda duyarlı olması gerekir.

İkinci olarak yayalara trafik eğitimi verilmelidir. Bir el broşürü hazırlayıp halka dağıtmak, çok zor olmasa gerek.

Üçüncüsü…Şehir merkezine en az iki tane üst geçit yapılmalıdır. Beşyol ve Dörtyol trafiği ancak üst geçitle rahatlar.

Başka bir öneri…Artık Büyükşehir olduk. Kentte bütün insanlar Cumhuriyet Caddesi – Beşyol – Maraş Caddesi üçgenine yoğunlaşıyor. Bütün alışverişler orada, bütün cafeler orada, bütün oyun salonları orada, bütün spor merkezleri orada, bütün kırtasiyeler orada…Şehrin rahatlaması için kentin her tarafı cazip hale getirilmelidir. İnsanlar İskele Caddesi, Eski Hastane civarı, İkinisan gibi çok merkezi yerlere işmerkezi açıyor ama boş kalıyor. Buralarda açılan işyerleri 2-3 ay içinde kapanıyor. Neden? Çünkü buralara yeterince insan gitmiyor. Ne yapılmalıdır? Buralar cazip hale getirilecek. Bu konudaki çalışmalar da belediye ve valiliğe düşüyor.

Diğer bir öneri…Ara yollarda yaya olarak da araç olarak da ilerlemek tam bir rezalet. Bazen araçlar birbirine giriyor. Buralardan geçen hiçbir yaya küfürsüz geçmiyor. Çözüm ne? Söyleyeyim…Bu ara caddelerin tek yön yapılması lazım. Tek aracın geçebildiği yolların çift yön olması kadar anlamsız bir şey var mı? Ayrıca ara caddelerde ve sokaklarda kaldırım yok. Tek metrelik de olsa, bir kaldırım yapılabilmeli.

Son olarak, şehir merkezinde trafiği denetleyen görevlilerin olması lazım. Belediye 1-2 hafta bunu yaptı. Görevliler sürekli şehir merkezinde denetleme yaptılar. Çok güzeldi. Ama 1-2 hafta sürdü. Neden sürdürülmedi, sürdürülüyorsa ilk haftaların çalışması neden yok?

Evet biz Büyükşehir olduk. Ama Büyükşehirli olabilmek önemli. Üst yetkililer üzerlerine düşeni yaptılar ve yasayı çıkardılar. Şimdi yerel yetkililerin büyükşehirle ilgili sınavları başladı. Çok değil, inanın en fazla bir yıl içinde ya büyükşehire yakışan bir yerel çalışma göreceğiz ya da aynı tas aynı hamam!