2013-11-03 15:00:00
Geçen yıl statüsü değiştirilip, Türkiye nin bütün sathına yayılan ve tüm illerimizin temsil edildiği Ziraat Türkiye Kupası nda, çok renkli mücadeleler yaşanıyor. Her ne kadar statü gereği, seri başı takım uygulamasıyla sanki kupa büyük takımlara peşkeş çekiliyor gibi gözükse de, profesyonel takımı olmayan şehirlerde, Bal liginde mücadele eden kulüplerin de iştirak edebilmesi, kupanın seyrini güzelleştiriyor. Alt liglerde yer alan takımların, Süper Lig ve PTT 1. Lig takımları ile eşleşebilmesi, şehirlere ayrı bir heyecan ve tanıtım imkânı veriyor. Ayrıca naklen yayınlarla küçük takımlar, kendini gösterme şansı bulduğu gibi maddi açıdan bütçelerine küçümsenmeyecek gelirler de sağlıyorlar…
B. Vanspor’un geçmişine baktığımızda, şimdiye kadar kupa maceralarının pekte parlak geçmediği, genelde lig maçlarının daha ağır bastığı görülür. Tarihinde ilk kez 2008 sezonunda ikinci kademeye kalan B.Vanspor, Fortis Türkiye Kupası müsabakalarında Mehmet Tuğrul Hoca’nın yönetiminde, Mardinspor’u deplasmanda 2-1 yenmişti. Ardından 2. kademede Süper Ligin güçlü takımı Bursaspor’la eşleşmiş, benim de izleme fırsatı bulduğum maçta, hakemin yanlış kararları sonucunda B.Vanspor elenmişti. Takım, hızlı başladığı müsabakanın henüz 13. dakikasında haksız bir penaltıyla ve bir de üstüne aynı pozisyon için kırmızı kartla 10 kişi kalınca, kupaya 3-0’lık bir sonuçla veda etmişti. Daha sonra Bursaspor; Fenerbahçe, Ankaragücü, Eskişehir ve Tokatspor’un bulunduğu D grubunda mücadele etmeye hak kazanmıştı. Bu gruptan 9 puanla Fenerbahçe ile birlikte çıkan Bursaspor, sonrasında çeyrek finalde Fenerbahçe’ye 1-0 ve 3-1’lik skorlarla yenilerek kupaya veda etmişti.
2009-2010 sezonunda statüsü yeniden ele alınan Türkiye Kupası’nda, play-off sistemi getirilmişti. B.Vanspor, yine Mehmet Tuğrul’un yönetiminde o sezon birinci kademe maçlarında; Kahramanmaraşspor’u 3-1, ikinci kademede Şanlıurfaspor’u uzatmalarda 2-1’le geçmiş ve kulüp tarihinde ilk kez Türkiye Kupası play-off maçlarına katılmayı başarmıştı. B.Vanspor, play-off maçlarında 1.lig ekiplerinden Orduspor’a deplasmanda 1-0 yenilince gruplara kalmayı son anda kaybedip, bu tarihi fırsattan yararlanamamıştı. Daha sonra Orduspor; Trabzonspor ve Galatasaray’ın da yer aldığı B Grubuna katılmıştı…
2010-2011 sezonu Türkiye Kupası macerasında ise birinci kademe maçlarında yine Şanlıurfaspor’la eşleşen B.Vanspor, Urfa’yı 1-0’la geçerken ikinci turda Menemenspor’a elenmişti. 2012 yılında ise Tatvan Gençlerbirliği’ni 2-0’la eleyen takımımız, ikinci turda 1461 Trabzon kulübüne 4-1 yenilmişti. Bizi eleyen 1461 Trabzon takımı, beşinci turdan sonra Fenerbahçe’nin de yer aldığı A grubuna yükselmişti...
Artık sıra bizde! Geçtiğimiz yıllarda kapısından döndüğümüz gruplara bu yıl Cahit Sönmez ve talebeleriyle doludizgin devam ediyoruz. Manisaspor’dan sonra Karşıyaka’yı da eleyerek dikkatleri üzerine çeken takımımız, ulusal basın ve spor otoritelerince sürpriz olarak değerlendirilse de bizler Manisaspor galibiyetiyle takımımızın ayak seslerini duymuştuk çoktan.
Kuşkusuz, Cahit Hoca’nın kendine olan özgüveni ve futbolcuların azmi bu başarıyı getirdi. Fakat aşmamız gereken iki eleme turu daha var. Gruplara kaldığımız takdirde, işin ucunda onca maddi kazanç ve bir o kadar da şöhret olma fırsatı varken takımımıza ‘‘ha gayret!’’ diyoruz.
Kanal A’nın Ziraat Türkiye Kupası yayın haklarını almasıyla, gruplarda tüm maçların naklen yayınlanması ve her gruba en az 2 büyük süper lig takımının düşmesiyle, adeta mini bir süper
lig yaşanacak. Belki de Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi kulüpleri, yıllar sonra tekrar Van’da ağırlama, canlı olarak izleme şansını yakalayacağız. Tabii ki önümüzdeki Ziraat Türkiye Kupası müsabakalarına, teknik ekip ve futbolcular kadar yönetiminde yukarıda saydığımız muhtemel kazançları düşünerek motive olması gerekir. Biz takımımızdan eminiz. Haydi, B.Vanspor, tarihe geç!