Vanspor’un tarih sahnesinden çekildiği yılların ardından, bir daha toparlanamayan Van futbolu, yeni bir ivme kazanmak üzere. Efsane Vanspor’un kaptanlarından Turgay Karatekin önderliğinde, Vanspor’un kurulduğu yıl olan 1974 tarihini adında barındıran, yepyeni bir takım kuruluyor.

Kurucu kadro oldukça tecrübeli isimlerden oluşuyor. Özlediğimiz efsane Vanspor ruhunu yaşamış ve yaşatmış olan eski futbolcu, teknik adamların bir araya gelmesiyle cesur bir adım atılmış. Kuruluş işlemleri tamamlanan 1974 Vanspor kulübü, titiz seçmeler sonucu 125 sporcuyla Amatör, U13-14-16… gibi kategorilerde 2014-2015 sezonunda mücadeleye başlayacak. Kuruluş amacı ve ortak misyonu, Van’ın futbol potansiyelini harekete geçirmek olan bu oluşumu, doğrusu heyecan ve umutla karşıladım.

Bu şehirden aslına bakarsanız daha ne takımlar çıkar. Aynı zamanda bölgesinin de lokomotifi olan bu kent, tam bir futbolcu fabrikasına dönüşebilir. Yeter ki bu cesareti gösterecek, elini taşın altına koyacak birileri çıksın. Efsane Vanspor’dan Bingöllü Erkan, Tatvanlı Turan, Ercişli Ziya, Erzurumlu Mevlüt çıkıp Türkiye’nin dev kulüplerinde oynadılar. İşte bu yüzden yola çıkan bu girişimi sonuna kadar destekleyeceğim.

Van’daki tüm sporseverlerinde bu desteği vereceğine inanıyorum. Çünkü bu kentin, bunu başaracak çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu biliyoruz. Turgay Hoca ve ekibinin takımı oluşturma aşamasında, hiçbir lisanslı futbolcuyu kabul etmemesi de işe geniş bir vizyonla bakıldığını ortaya koyuyor. Sadece yeteneği olan ve henüz futbolun başarı üzerine kurulu zehrine bulaşmamış gençleri, sıfırdan alıp çekirdekten yetiştirmeyi hedefliyor. Bu yaşlarda alacakları futbol terbiyesinin yanı sıra, beslenme ve dinlenmelerine özen gösterdikten sonra gençlerin önünde hiçbir engel kalmayacaktır. Yakında genel kurulunu gerçekleştirecek olan bu heyecan verici oluşuma, ilgi duyan herkesin üye olup destek vermesi, kurucu ekibin elini güçlendirecektir…

Kabul etmek gerekir ki futbol, günümüzdeki haliyle para etrafında dönen bir oyun halini almıştır. Ülke olarak bu endüstriye, bazı küçük ülkelerin bütçesi kadar para harcadığımızı söylersek abartmış olmayız. Öte yandan, kent olarak da yıllardır içimizde yanan süper lig özlemini gidermek adına çuvalla para, emek, zaman harcadığımız da ortadadır.

İlin tek profesyonel takımı olan Belediye Vanspor Kulübünün, son altı sezonda onca transfer yapmasına rağmen bu hasreti dindirememiş olması, kulübün sağlayamadığı istikrar ve altyapı nedeniyledir. Bu duruma yönetimsel zaaflarda eklenince, sürekli değişen teknik direktörleri ve kulüple bütünleşmeyi sağlayamayan bir belediye modeli ile yönetilmek durumunda olması, bu kısır döngüyü arttırmıştır. Bir yandan da kulübün farkında olmadan siyasallaşma sürecini de hızlandırmıştır.

Dolayısıyla Van’ın kulüple taraftarlar arasındaki kopukluğu giderecek, taraftarlarının gücünü ön plana geçirecek yeni projelere ihtiyacı var. Bunu sağlayacak ortak akıl başarılı olursa, önümüzdeki sezon daha iyi kazanımlar gerçekleşmesi olasıdır.

Tabi yine söz dönüp dolaşıp alt yapıya geliyor. Yönetimsel anlamda yaşadığımız beceriksizlikler bir yana, futbolda bir türlü gerçekleştiremediğimiz alt yapı olayı, maalesef bizlere çok şeyler kaybettiriyor. Gerçi bunu devasa bütçelere sahip büyük kulüplerimiz dahi başaramıyor. Süper lig takımlarında bile en önemli mevkilerde, alt yapıdan yetişmiş futbolcu sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bu açıklarını alt yapıdan yetiştirmek yerine, büyük paralarla yabancı oyuncular transfer ederek hem futbol geleceklerine hem de bütçelerine ipotek koyuyorlar.

Buna temel sebep, tamamen başarı odaklı kurulan yönetici ve antrenör ilişkisidir. Yani görev verilen kişiden, kısa sürede sportif başarı beklerseniz, futbolcu yetiştirme sürecini göz ardı edersiniz. Aynı şekilde genç futbolcu da başarılı olmaya hedeflenince, oynadığı mevkiinin görevlerini tam manasıyla öğrenemez. Sadece maç kazanma amaçlandığı için, ahlaki değerleri de ikinci plana itince, sonuçta ülke futbolu adına tüm harcadığı emek boşa gidiyor.

Devamlı başarı ancak sağlam, güçlü alt yapının oluşturulması ile elde edilebilir. Dolayısıyla alt yapısı güçlü olan kulüplerin geleceği de parlaktır. Bu yüzden ilimiz takımlarının ilk amaç ve hedefi, alt yapı sistemi içerisinde futbolcu yetiştirmek olmalıdır

Son yıllarda birçok yeni spor tesisin açıldığı Van da, alt yapı adına geçtiğimiz yıllarda büyük bir fırsat teptik. Hem de 81 il içinde bir tek Van a vuran bir piyangoyu kaçırmıştık. TFF nin Van a kurmayı düşündüğü Futbol Köyü Okulu projesi, büyük bir heyecan yaratmıştı bizlerde. Fatih Terim ve rahmetli Gündüz Tekin Onay, arsa yerini bile belirlemişken nasıl oldu da bu projeyi Trabzon a kaptırdık hayret doğrusu…

Biz Vanlılar, Vanspor markasını yaşatamadık. Van’daki mevcut amatör veya profesyonel takımlarımızın birer marka olarak yaşatılmaları, aynı zamanda bu kentin bir anlamda kendisiyle olan sınavıdır. Bu zorlu mücadeleyi, başarıyla tamamlama olanağına sahip olan Van’ın yapması gereken, elindeki insan kaynağı ve sermayesini doğru bir biçimde harmanlamaktır. Böylece kendi gücünü, içinden çıktığı yerin potansiyeliyle birleştirebilen ve kurumsallaşan kulüpler, kentlerini farklı bir noktaya ulaştıracaklardır.

Marka kentler ve bu kentlerin adından daha fazla söz ettiren marka takımlar, sadece ekonomik anlamda değil kültürel ve sosyal anlamda da kentin popülaritesini arttırmaktadırlar. Futbol takımları ve kent olarak Van, bir duraklama döneminden geçmektedir. Yaşanan sürecin alternatifi yine kentin bünyesindedir. Van kenti ve insanı da elindeki kaynağı bu doğrultuda kullanmalıdır. Kısa-orta ve uzun vadede takımını ve de kentini nerede görmek istediğini belirledikten sonra, kent kimliğinin yaratılmasında, kulüp kimliğinin ne denli etkili ve önemli bir alan olduğunun farkına varılmalıdır.

İyi haberlerini duyduğumuz diğer bir oluşum Van DSİ Spor, İpekyoluspor, yeni neferler yetiştiren Kaptan Zeki Futbol Akademisi ve son olarak ta 1974 Vanspor Kulübü, umarız tez zamanda Van futbolunun üzerindeki bu ölü toprağını kaldırarak, uyuyan devi uyandırırlar…