2014-06-29 15:00:00
Bu yıl yirmincisi organize edilen Dünya Kupası, 1978 yılında Arjantin in ev sahipliğinden beri Güney Amerika da düzenlenen ilk turnuva olma özelliğinde. Aslında büyük bir heyecanla beklenen dünya kupası, bana sorarsanız maçların yayın saatleriyle de bağlantılı olarak, oldukça heyecansız geçiyor. Kupanın ilk sürprizi Hollanda’nın, son Dünya ve Avrupa şampiyonu İspanya yı 5-1’le bozguna uğratmasıydı. İki Avrupa Şampiyonası, bir Dünya Kupası kazanan İspanya’nın en ihtişamlı döneminde bu felaket sonu yaşaması hiç umulmuyordu. Yine İngiltere’nin erken vedası ve Robben’in adeta bir sprinter gibi 37 km hıza ulaşan müthiş performansı şu ana kadar kupanın akılda kalanlarıydı. Turnuvayla ilgili diğer bir olayda, ilk kez bu Dünya Kupası nda uygulanan gol çizgisi teknolojisiydi. Bu teknoloji Fransa-Honduras maçında ilk ciddi sınavını vererek aslında her futbol müsabakasında kullanılması gereken bir yenilik olduğunu futbol dünyasına böylece ispatladı.
Brezilya 2014 Dünya Kupası yla ilgili diğer ilginç bir durum ise Türkiye liglerinde top koşturan tam 26 oyuncunun bu kupada yer almasıdır. Türkiye ilk kez 1986 Dünya Kupası nda Denizlisporlu Jozsef Varga nın Macaristan forması giymesiyle Dünya Kupası na oyuncu göndermişti. Şu ana dek Türkiye liglerinden Dünya Kupası organizasyonlarına giden toplam oyuncu sayısı ise 88.
Bugüne kadar düzenlenen FİFA Dünya Kupası organizasyonlarına, Türkiye’den en çok futbolcu gönderen takımlar içerisinde Galatasaray 21 futbolcu, Fenerbahçe 16, Beşiktaş 11, Trabzonspor, Ankaragücü ve Vanspor 4 futbolcuyla en çok futbolcu gönderen takım olma hüviyetindeler. Bu takımları Çaykur Rize, Kayseri ve Antalyaspor 3’er futbolcuyla izliyor.
Şimdi, konu Vanspor’dan açılmışken kaçırdığım maçlara hiçte hayıflanmadan izlemeye çalıştığım bu en heyecansız Dünya Kupasını bir kenara bırakıp sizleri maziye, Fransa 1998 Dünya Kupası’na götürmek istiyorum. Ev sahibi Fransa’nın finalde Brezilyayı 3-0 la geçerek kazandığı o kupada ilk kez katılan Hırvatistan büyük sürpriz yapmış turnuvanın gol kralı da Almanya ve Hollanda ağlarını unutulmaz golleriyle sarsan Davor Suker olmuştu. O kupanın benim açımdan bir güzel hatırası da kendi ilimin futbol takımında seyrettiğim futbolcuları, Fransa 98’de ülkelerinin milli takımlarında izleme zevkini ve heyecanını yaşamaktı. O kupada Vanspor’dan tam 4 futbolcu yer almıştı; Alfred Phiri, Lebogang Morula, Mohammad Khakpour ve Dimitri Stingaciu. Phiri ve Morula Güney Afrika, Muhammet Hakfur İran, Stingaciu ise Romanya Milli takımlarının formasını giydiler. O Dünya Kupasının aynı zamanda rüya takım diye tabir ettiğimiz kadrosuna rağmen Vanspor’un Süper Lige veda etmesini (97-98 sezonu) hatırlatması açısından da hüzünlü bir anlamı vardır. Bir zamanlar Vanspor’un başarısı için ter dökerken, küme düşen takımın kadrosundaki oyuncular, Dünya Kupasında ülkelerinin milli formasıyla boy gösteriyordu. Bunu hayretle izleyen biz Vansporlu’ların, ekran başında yaşadığı o kahredici ironiyi anlatamam…
Efsane kadrodan hatırladığımız bu birbirinden yetenekli futbolcuların birçoğu şimdilerde ya aktif futbolu bıraktı ya da futboldan sonraki yaşamlarına teknik direktör olarak devam ettiler. Vanspor’un Ocak 1997’de transfer ettiği İran Milli takımının kaptanı Hakfur, Türkiye’ye transfer olan ilk İranlı futbolcu olarak tarihe geçmişti. Fransa 98’de İran Milli Takımına çağrılan Hakfur,1997 sezonunda Vanspor’da 13 maç forma giymiş, son derece başarılı bir savunma oyuncusu olarak görev yapmıştı. Hakfur, en son 2011-2012 yılında ülkesinin en yüksek bütçeli takımlarından olan ve bir ara Mustafa Denizli’nin de görev alması gündeme gelen Steel Azin takımının teknik direktörüydü…
Phiri, Vanspor’a Gençlerbirliği’nden gelmişti. Oynadığı güzel futbolla Vanlı sporseverlerin büyük beğenisin kazanmış, 97-98 sezonunda İstanbul Ali Sami Yen stadında Türkiye kupası karşılaşmasında Galatasaray’a müthiş bir frikik golü atmıştı. Maçın Van’daki rövanş mücadelesinde Fatih Terim yönetimindeki Galatasaray, Vanspor’u zorda olsa kupadan elemesini bilmişti. Fransa 98’de Forma şansı bulan Vanspor’lu Phiri, Danimarka’yla oynanan maçta sonradan oyuna girmesine rağmen kırmızı kartla oyun dışı kalmış ve üç maç ceza almıştı. Daha sonra ülkesinde ilk futbola başladığı eski takımı Jomo Cosmos a döndü. Ülkesinde çeşitli takımlarda oynayan Phiri, 2008 yılında futbolu bıraktı…
Morula Lebogang ise Ali Osman Renklibay’ın Vanspor’a kazandırdığı Güney Afrikalı milli futbolcudur. Güney Afrika da Jomo Cosmos, Kolombiya da Once Caldas ve Türkiye de Vanspor takımlarında forma giyen Morula, Güney Afrika Millî Futbol Takımı nın formasını da 8 kez giydi. İlk olarak 1998 yılında millî takıma çağrılan oyuncu, Güney Afrika Millî Futbol Takımı nın 1998 FIFA Dünya Kupası kadrosuna da girmeyi başarmıştı. Turnuvada çok fazla forma şansı bulamasa da Fransa 98’e Vansporlu olarak katılmıştı.
Ve Dimitri Stingaciu; Vanspor’a ilk geldiği 1997 yılında, Türk futbol kamuoyunda bomba etkisi yaratmıştı. Steaua Bükreş ve Rumen Milli Takımının kalecisini kapan Vanspor, ilk olarak İstanbulspor’la yaptığı ve İstanbul’dan canlı olarak yayınlanan hazırlık maçında tüm Türkiye’ye tanıtmıştı bu kaleciyi. O maçı 2-0 kazanan Vanspor, sezonu hiçte beklemediği sonuçlarla tamamlayacakken Stingaciu’nun özellikle Avni Aker’deki tarihi Trabzonspor maçında gösterdiği performansla Vanspor’un ligde kalmasını sağlamıştı. Bu tarihe geçen maçla başta Beşiktaş olmak üzere birçok takımın transfer listesine girmişti. Romanya Milli Takım teknik direktörü Anghel Iordanescu tarafından 1998 FIFA Dünya Kupası kadrosuna davet edildi. Tüm maçlarda Bogdan Stelea nın ardında 2. kaleci olarak yedek kulübesinde bekledi ve son 16 ya kalan Romanya nın bir parçası olarak turnuvayı tamamladı. Daha sonra Kocaelispor’a transfer olan Stingaciu bu takımda 4 sezon kaldıktan sonra futbolu bırakmış 2010 yılında Kuban Krasnodar kulübünde yardımcı antrenör olarak görev almıştır...
FİFA Dünya kupasında yer almamış fakat isimleriyle, oynadıkları futbolla ve ilginç transfer hikâyeleriyle daha birçok ünlü yabancı futbolcunun yolu Vansporla kesişmişti. Vanlı futbolseverlerin unutamadığı Bernard ve Musa Kallon’da bunlardan biriydi. İlk maçlarında İstanbul’da Galatasaray’a karşı oynamış, harikalar yaratmışlardı. Şimdiyse Musa Kallon, Vansporlu yıllarının ardından oynadığı Romanya kulübünden sonra, Inter’den Hakan Şükür’ün takım arkadaşı olan futbolcu kardeşi Mohammed Kallon’la kendi kurdukları Kallon FC kulübünde görev yapıyor. Bernard ise Vansporun ardından Hollanda ve Ukrayna maceralarından sonra Arnavutluk Ks Elbasani Futbol takımında oynamıştı. Süper lige yükseldiğimiz ilk yılımızda Youte isimli, eksantrik hal ve hareketleriyle futbolcudan çok komedyeni andıran bir siyahı oyuncumuz da vardı…
Ve Vanspora yolu düşen siyahi oyunculardan, uzun saçlarıyla, skandal olaylarıyla adı sıkça anılan Coulibaly ile Vanspor’da forma giyerken Trabzonspor tarafından kaçırılıp Ağrı’da yakalanan Emmanuel Tetteh…
Tüm bunların yanında Van seyircisinin hiç unutamadığı gelmiş geçmiş en iyi yabancılardan Soczinski (Soka). Polonya Milli Takımı ve Fenerbahçenin eski bek oyuncusu Vanspor’un değişmez stoperiydi. Bunlardan başka diğer bir unutulmaz isim olan ve Vanspor’un 2. Ligde ilk defa bir yabancı futbolcuyla oynadığı 2000-2001 sezonunda görev alan Gana’lı Mohammet Sıllah’tı. Bu futbolcu Samet Aybaba döneminde Fernard Coullibaly ile birlikte Vanspor’a transfer edilmiş ve sözleşmesi iki yıllık olduğundan takım düştükten sonra 2.ligde de Vanspor formasıyla bir sezon oynamıştı. Ayrıca 1997 sezonunda Vanspor, Rumen Peter Gavrilla ile yabancı teknik direktör deneyimi de yaşamıştı.
Vanspor’dan, 5 sezon mücadele ettiği Süper Ligde 93-2001 yılları arasında, Brezilya’dan Fildişi Sahilleri’ne kadar tam 24 yabancı futbolcu geldi geçti. Bulgaristan’dan (Donev, Andonov, Yankov, Tcilibonov) Kamerun’dan (Youte, Bernard, Alex) Romanya’dan (Adrian Vasii, Stingaciu) Fildişi Sahili’nden (Felix Bouazo), Brezilya’dan (Oliveira), Gana’dan (Syilvian Osei, Tetteh) İran’dan ( Mohammad Khakfur), Beyaz Rusya’dan (Erik Yakhimoviç), Güney Afrika’dan ( Lebogang Morula, Phiri) Sırbistan’dan (Çula) Macaristan’dan (Hamar), Sierra Lone’den ( Mohammed Sıllah, Musa Kallon) Mali’den (Fernard Coulibaly) Polonya’dan (Soczinski) …
Bu dev futbolcular, eski adı Vali Mahmut Yılbaş Stadı olan şimdiki Atatürk stadında, birbirinden güzel enstantanelerle Vanlı futbolseverleri mest ettiler. Bu aynı zamanda o dönemdeki Vanspor’un inanılmaz imkânları ve iş bilen vizyoner yöneticilerinin de başarısıdır. Birçok kentin eline geçmeyecek ölçüde böylesine bir futbol kültürü olan, tarihi belleğe sahip, isim yapmış yığınla tecrübeli insan dururken ve yaptıkları ortadayken takım yönettiğini zannedenlere sitemimiz işte bundan kaynaklıdır. Bu kent böylesine ileri görüşlü yöneticileri bağrından çıkarmıştır. Bir bilene sormanın, işten anlayana danışmanın ne zararı var ki?