2014-12-25 15:00:00
Seçim yaklaşıyor…
2015 seçimleri, Türkiye’nin geleceğini belirleyen seçimler olacaktır. Kuşkusuz ki bu seçimlerde en önemli rolü HDP oynayacaktır. HDP’nin seçimde izleyeceği yol ve geliştireceği taktikler, deyim yerindeyse Türkiye’nin geleceğinin inşasıdır.
Peki HDP seçimlerde nasıl bir yol izleyecek, hangi stratejilerle seçime girecektir?
Öncelikle hatırlamakta fayda var. HDP, hem Kürtler arasında hem de Türkiye politikası açısından alternatif bir parti olarak kurulmuştur. Kuruluşunun özü, Türkiye politikasına yeni bir enerji, yeni bir kan kazandırmaktır. Dolayısıyla HDP, Türkiye’yi tam demokrasiye taşıyabilecek etkin bir güç olacaktır.
Bu birincisi.
İkinci olarak HDP,Kürt siyaseti açısından da yeni bir imaj ve yeni bir çığlık misyonu taşımaktadır. Kürt siyasetinde çürümüş siyasi anlayışları, geleneksel siyasi örgütlenmeleri değiştirecek bir partidir. HDP, Kürt siyasetindeki yanlış örgütlenmeleri, aşiretçi zihniyete dayalı gruplaşmaları, torpilleşmeyi, adam kayırmacılığı, ahbaplığı kökten bitirmeyi planlayan bir partidir. Yoksulla zengini, kadınla erkeği, farklı kültürel kimlikleri, farklı anlayışları demokratik zeminde özgürleştirmeyi ve eşitlemeyi hedefleyen bir partidir.
Bu bakımdan HDP’nin seçim başarısı, yeni Kürt siyasi anlayışının ve Türkiye demokrasi hareketinin uzun yıllar sürecek zeminini oluşturacaktır.
HDP, seçimlerden sonraki misyonuyla ağır sorumluluklar alacaktır. Abdullah Öcalan’ı da kapsayan genel aftan anadilde eğitime kadar, silahsızlanmadan gerillanın sosyal hayat koşullarını düzenlemeye kadar, demokratik özerklikten yerel yönetimlerin güçlendirilmesine kadar çok ağır ve önemli sorumluluklar alacaktır.
HDP, aynı zamanda seçimlerden sonra, dünyadaki bütün Kürtler’i bir arada tutma mücadelesi verecektir.
Bununla birlikte, özellikle belediyesini almış olduğu kentlerde ekonomik ve refah düzeyi arttırma mücadelesi verecektir.
Rojava ve Güney Kürdistan’nın özgürleşmesi ve bağımsızlaşması konularında çok önemli çalışmalar yapacaktır. İran Kürdistan’ının demokratikleşmesi ve özgürleşmesi için ilk kıvılcımları başlatacaktır.
Peki bütün bu çalışmalar için süreç nasıl işleyecek, HDP seçime hangi koşullarda girecektir?
İşleyecek olan süreci adım adım özetleyelim.
Yakın zamanda, Abdullah Öcalan ile görüşmeler hızlanacak; arlarında gazeteci, akademisyen, politikacıların da bulunduğu heyetler Abdullah Öcalan ile görüştürülecektir. Uluslar arası kişilerinde aralarında olacağı bir “süreç izleme komisyonu” yani “üçüncü göz” komisyonu kurulacak.
Abdullah Öcalan’ın koşulları iyileştirilecek, muhtemelen adada ev hapsine alınacak ve heyetlerle görüşmelerini ev hapsinde yapacaktır.
Seçime birkaç ay kala, tutuklu Kürt siyasetçilerinin bir kısmı serbest bırakılacaktır.
Barzani’ye yakın siyasetçiler (Leyla Zana bunların başında yer alacak), Güney Kürdistan’da temaslarda bulunacak ve Barzani’ye yakın Kürtler’in,oylarını HDP’ye vermeleri sağlanacak.
HDP, kendi içinde komisyonlar kuracak. Bu komisyonlar, HDP’ye uzak duran Kürt siyasi gruplarla görüşecek ve bunların, oylarını HDP’ye vermelerini sağlayacak.
Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla, Newroz’da silahlar bırakılacak.
Hükümet tarafından “adalet komisyonu” kurulacak. Bu komisyon, yakınlarını kaybetmiş olan ailelerin süreçle ilgili muhalif düşüncelerini yumuşatmaya çalışacak.
Kobané’ye giden güvenlik kordonu açılacak.
Seçim barajı % 7’ye düşürülecek. HDP, 50-60 civarında milletvekiliyle meclise girecek.
Seçime yakın zamanda TRT 6, Kürt Dili ve Edebiyatı devlet güvencesi altına alınacak.
HDP, farklı kesimlerden ve anlayışlardan adaylar gösterecek. Özellikle akademik düzeyi yüksek adaylar belirleyecek. İnsanlara liderlik edebilecek, demokratikleşme çabasını akademik düzeyde gösterebilecek, farklı kesimleri ikna edebilecek adaylar gösterecek.
Peki seçimden sonra?
Tek tek söyleyeyim…
Yarı başkanlık sistemi getirilecek. Böylece Erdoğan 7 yıllık başkanlığını garantileyecek.
Yarı özerklik sistemi getirilecek. Böylece yerel yönetimler güçlendirilecek. Valilerin yetkileri ve görevleri kısıtlandırılacak, belediye başkanlarının yetki ve görevleri arttırılacak. Valilikler uygulamadan kısman kaldırılacak.
Anadilde eğitim sağlanacak.
Bugünkü siyasi tutukluların ve gerillanın büyük çoğunluğunu kapsayacak bir kısmi genel af çıkarılacak.
Güney Kürdistan bağımsızlaşacak.
Suriye ikiye bölünecek. Esad rejimi devam edecek. Rojava Kürdistan’ı kurulacak.
Abdullah Öcalan özgürleşecek.
Son bir şey…
Bunların tümü 2016’nın sonuna kadar gerçekleşecek.