2010-10-27 15:00:00
İşim ve mesleğim gereği çok sık seyahat ederim. Geçtiğimiz ay Kırşehir Kaman’da Ceviz Festivali için panelist olarak davet edildiğimiz bir toplantıda panel sonrası halkla sohbetimizde söz döndü dolaştı futbola geldi ve benim Van’lı olduğumu öğrenince içlerinden biri ‘‘Vanspor’da Yahya diye bir topçu oynuyordu ya, işte o bizim Kamanlıydı. Biz onun sayesinde hep beraber ilçe olarak Vanspor’u tutuyorduk, Yahya o zaman İstanbul’da oynanan Fenerbahçe- Vanspor maçında Van’ın tek golünü atmıştı ve o gün biz kahvede deli gibi sevinmiştik, şimdi o Vanspor nerede çok yazık oldu o taş gibi takıma…’’ diyerek üzüntüsünü belirtiyordu. Evet, sözünü ettikleri topçu, bir dönem, (sanırım 99 sezonunda) Vanspor’da top koşturmuş olan Yahya Ünal adlı futbolcuydu. Oldukça keyifli geçen bu sohbette, bir Vanlı olarak elbette gurur duydum. Demek ki bu takım gerçekten Anadolu’da bir iz bırakmış. Hoş sadece Kırşehir değil, nerede futbol muhabbeti ve Vanspor lafı geçse muhakkak birileri Vanspor’la ilgili bir iki laf etme, hayıflanma gereği hissediyor. Çünkü bu takım bir zamanlar aldığı sonuçlarla herkese parmak ısırtıyordu. Tabiri yerindeyse bir markaydı o takım. Halen unutulmamışsa ve her futbolseverin dilindeyse bu takım, o halde hala geçerli bir markadır.
Bugüne bir göz atalım. B. Vanspor, 2. lig Kırmızı Grupta 9 hafta sonunda 12 puanla 8. sırada. Şimdi şapkamızı önümüze alıp, elimizi vicdanımıza koyup biraz durum değerlendirmesi yapalım. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Herkesin işi gücü bırakıp sürekli eleştirip suçlu bulmaya çalışmasına, B Vanspor’un geleceği için artık bir son vermek gerek. Hiçbir şey yapmadan sürekli eleştirmek eleştirmenlere verilen bir lükstür ama bu lüksü hoyratça, insafsızca harcamanın da alemi yok.
Bu takımı yaşatmak ve yüceltmek her Vanlı’nın kendi çapında görevidir. Kimi maça giderek destek olur, kimi bağış yapar. Dünyanın her yerinde de bu böyledir. Takım tutmak üst üste galip gelirken havalara çıkarıp, üst üste mağlup olurken yerin dibine sokmak değildir. Hiçbir olumlu eleştiri yapmadan ya da yol göstermeden sürekli yıkıcı eleştirmek sadece bizlere mahsus. Adanaspor, Konya Şekerspor, Kocaelispor, Elazığ vb. gruptaki diğer takımların internet sayfalarına, gazetelerine bir göz atmanızı öneririm. Bizim kadar kendi markasına böyle acımasızca davranan bir başka kent yoktur.
Gelinen noktadan ziyade, bundan sonra ne yapılabilir onu bir tartışalım. İlk olarak şu soruyu soralım kendi kendimize ve cevabını hep birlikte arayalım. Van’ın hatta çevre illerin profesyonel futbol ligindeki tek temsilcisi B Vanspor için kim, ne yaptı? Sadece belediyeye muhtaç şekilde, hiçbir kamu kuruluşunun veya sivil toplum örgütünün ya da iş adamının, esnafın katkısı olmadan nereye kadar gidilirdi. Bölgemizde hiçbir oluşum maalesef kamu desteği olmadan yürümüyor. Hele Van da imkânsız sayılır. Geçmişten gelen hastalıklarımız var. İçimizden çıkıp bir şeyler yapmaya çalışana da hiç tahammülümüz yok. Bir müddet sonra karalamaya, acımasızca hem de adaletsizce yok etmeye başlıyoruz. Vicdanlı konuşmak gerekirse, yakın geçmişte bir arada kampa girip barınacak yerleri bile olmayan bir takıma, bugün veryansın eleştiri yapmak sadece acizliğimizin bir göstergesi değil midir?
Van’da faaliyet gösteren 132 adet sivil toplum kuruluşu var. (kim bilir belki de daha fazladır). Evet yanlış okumadınız 132. Bunlardan hangisi şu ana kadar takımın yanında oldu. Yakın zamanda Valiliğin öncülüğünde ‘‘Bu Kulüp Benim’’ kampanyası başlatan STK’lar, nedense B.Vanspor’u görmezden geldiler. Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi B Vanspor’u ancak 93 ruhu kurtarır. Belki şimdiki imkânlar (Sınır ticareti, kamu desteği vb.) daha kısıtlı, fakat o zamanlar Van’da şimdiki kadar sivil toplum donanımı da yoktu. Şu anda eksik olan, o yıllarda sağlanan birlik ve beraberlik. Tabiki bu birlikteliğin kurulmasında o zamanki sağduyulu yöneticilerin de payı büyüktü. Bu bağlamda şu anki çıkmazdan kurtulmanın tek yolu o zamanki dayanışmayı tekrar gerçekleştirmekten geçiyor.
Fırsat bulduğu her platformda bu konuyu dile getiren Belediye Başkanı Bekir Kaya’nın mesajı çok açık. Artık B.Vanspor ona gerçekten koca bir yük. Bu takım sadece belediyenin katkısı ile gidemez. Hatta geçen sene Başkan,‘‘Kulübü isteyene vermeye hazırız, hem de isterseniz adını bile değiştirelim’’ diyerek aslında büyük bir erdemde göstermişti. Çünkü belediyenin büyük emekler, trilyonlar harcayarak 3 yılda yoktan var ettiği bu takımı, (Şahabettin Özarslaner’den, Burhan Yenigün’e kadar hepsinin emeği var) Van halkına hediye ettiler. Bundan sonrası artık biz Vanlılara düşüyor. Geçmişte, zaman zaman satılma dedikodusu ortaya çıkan eski süper lig takımlarından Ankaraspor yada İstanbulspor’u popülist yaklaşımlarla ‘‘Hemen harekete geçelim, alalım. İşte hazır takım…’’ diyen babayiğitler, (ismi lazım değil) nerdesiniz? İşte size müthiş bir fırsat çıkmıştı. Hem de takımda Ankara veya İstanbul’un adı yoktu. Öz be öz Vanlıydı.
Hatırlarsanız geçen yıl aldığı cezalarla 5 maç geriden başladığı ligde takıma destek için Sayın Valimizin, ‘‘komisyon kuralım’’ önerisi için davet edilen 350 kişiden sadece 50 kişinin gelmiş olması her şeyi özetliyordu aslında. Herkesin elini taşın altına koyması gerek. Vanspor’un tarihinde en umutsuz zamanlarında son sırada, sıfır puanlarda, varolma mücadelesi verirken Şevket Alpaslan, Feridun Irak gibi cesur ve kararlı yöneticiler bu şehrin bağrından çıkıp takımı sırtlamışken, şu anda takım Belediyenin büyük gayretleri ile bir şeyler ortaya koymaya çalışırken kimsenin kılını dahi kıpırdatmadan sadece eleştirmesi ne kadar acı. Bir şehrin lokomotifi olan Ticaret Borsası, Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkâr Odaları gibi kuruluşların artık harekete geçmesinin vaktidir. Bu kurumlar öncülüğünde Vanspor’a destek amacıyla atılacak adımlarla diğer STK’lar da meseleye bakış açısını değiştirip, kenetleneceklerdir. Tek başına Belediye ile ne kadar ve nereye kadar! Ayrıca Türkiye’nin en büyük ilk 50 şirketi içerisinde gösterilen Vanet ile onun sahibi Metro Turizmin bu şehirde kazanıp, bu şehre yabancı kalmamasının da vakti gelmedi mi? Şimdi değilse ne zaman? Takıma forma reklamı verecek kimsede mi yok? Yazar efendi, sen de kimsin? Senin ne haddine! diyenler çıkabilir ama artık benim aklıma başka birşey gelmiyor. Ya sizin?
Bu takımı bir daha kaybetme lüksümüz yok. Dahası yeni bir takım kurma gücümüzde yok. Varolan bu değeri hep birlikte yüceltmek, korumak Vansporlu’yum diyen herkesin görevidir. Konu Vanspor’u korumaktan açılmışken bir meseleye daha değinmek istiyorum; Çanakkale Dardanelspor maçında biletsiz seyirci yüzünden takıma ceza verildi, şimdi bu nasıl izah edilir. Acaba kapıdaki görevlide mi kabahat, yoksa takımına destek olmaya gelipte, aksine ceza almasını sağlayan, bilet almadan stada giren, takımına köstek olan taraftarda mı? Bu kadar mı aciziz? Şampiyonluk beklemek kolayda, şampiyon olabilmek bu şartlarda nasıl mümkün olacak doğrusu izah etmek çok zor. Hem de bu yüzden neredeyse iki haftada bir, aynı nedenden dolayı kulüp ceza alıyor. Kaldı ki Federasyon Van’a ceza vermek için hiçbir fırsatı kaçırmazken, adı bir marka olan bu takıma böyle mi destek olacağız, biraz daha duyarlı olmanın vaktidir artık.