2015-09-15 15:00:00
Yaşanan,yaşanmakta olan ve böyle giderse yaşanmaya devam edecek olan dramlar,acılar,ahlar,vahlar karşısında bedenlerimiz,ruhlarımız, vicdanlarımız,duygularımız iki büklüm olmuş;yedi kat gökleri inletecek feryatlar karşısında, acıyla, kederle taaa içten gelen ve adeta insanları boğacak şekilde akan o göz yaşları karşısında sanki dünya hiç gelmemiş,hiç var olmamış, benliğimiz diye bir şey yokmuş gibi tepkisiz kalan bir hali ruhiyet içindeyiz.
Evet, biz ahlara,vahlara, feryatlara, acılara,hüzünlere, göz yaşlarına, hayalerin yıkılmasına;biz umutların yok edilmesine,biz geleceğin ellerden alınışına;biz ölmeye ve en kötüsüde biz ölümlere alıştık. Evet, biz gelen ölümlere öyle bir alıştık ki elimizde kumanda son dakika ölüm haberlerini izlerken hiç bir şey yokmuş rahatlığıyla kanal degiştirip spor, eğlence pragramlarını izleyebiliyor ve ölümleri kahve köşelerinde oyunlar oynarken sohbet konusu yapacak kadar umursamaz duruma gelmiş bulunuyoruz.
Ve ne yazık ki duygularımızın geçiriyor olduğu bu cinnet hali yetmiyormuş gibi bazı uzaktan kumandayla yönetilen, aklı düşüncesi yokmuş gibi hareket ettirilen kim nederse ne yazarsa ne çizerse araştırıp dinlemeden söylenenlere inanan bu inandıklarıyla sanal alamde orada burada kin kusmakta ,küfür etmekte ve hakaretler savurmaktalar.Ayrıca kim daha fazla miliyetçi, kim daha vatansever yarışına girmekte;güya bu yaptıklarıyla körermiş ve kararmış vicdanlarını rahatlatacak bu tür refleksif hareketlerden öteye geçemeyen adı insan ama kendi insan sıfatına yakışmayan zavalılarda var. Bu zavallı insanlar,hakaret ederek, küfürler savurarak kin kusarak insanları kışkırtarak dışlayarak ötekileştirerek, tekçi yaklaşımlar da bulunarak, kendini efendi gibi görerek, ölümlerin acıların azalacağını mı düşünüyorlar yada daha doğrusu düşünemiyorlar mı desek?
Bilakis biz birbirimizi sevmedikçe ,biz birbirimizin acısına ortak olmadıkça, biz el ele vermedikçe, biz ahlarımızı vahlarımızı birleştirmedikçe bizim ölmemizi, bizim birbirimize düşmemizi,bizim kardeşligimizin bozulmasını, bizim kader ortaklğımızın bitmesini,bizim beraberce " biz"değil sadece "ben" olmamızı isteyen cani zalim insanlıktan nasibini almamış koltuk sevdalılarına,insanlar ölürken ideoloji peşinden koşanlara,insanlar yıkılıp giderken menfaat peşinden gidenlere, cebi dolu sırtı pek kan emicilere,son model arabalara binenlere çocuklar-gençler ölünce sesiz kalanlara,herşey güllük gülüstanlıkmış gibi davrananlara ,duygu ve vicdan yoksunu kendini insan sananlara karşı evet,ben,sen,o,biz Everest gibi heybetli sarsılmaz başı dik bir şekilde durmadıkça acılarımızda ölümlerimizde azalıp yok olmayacaktır.
Bu ülkede bide bizi yöneten ve yönetmeye aday olanlar var.Peki bu bizi yöneten ve yönetmeye aday olan sizler,ne zaman biraraya geleceksiniz, ne zaman bu göz yaşlarını dinmesini sağlayacaksınız; ne zaman hep birlikte bir olmaya çalışacaksınız, ne zaman sevgi dilini kulnacaksınız;ne zaman sadece kendi tabanınızı değil tüm Türkiye yi kucaklayacaksınız,ne zaman sizin güvende olduğunuz kadar bizde güvende olacağız, ne zaman korkmadan titremeden kötü kabuslar görmeden anneler, babalar, eşler, çocuklar başlarını rahatça yastığa koyabilecek? Ne zaman Ne zaman...
Evet, sizler yaşamımızı güvence altına alamıyorsanız, acaba bugün ne olacak korkusunu taşımamıza engel olamıyorsanız, "Acaba iç savaş yaşanır mı?"paranoyasından bizi kurtaramıyorsanız,Ortadoğu nun batmış olduğu bataklığa-Allah korusun-girme korkusunu bir türlü içimizden atmamızı sağlayamıyorsanız;iktidarıyla, muhalefetiyle,bu yetmiş sekiz milyon insan ne diye size güvensin,ne diye size destek versin?
Ha buarada siyasi liderler dışında bizim sorunlarımızı çözmeleri,rahat, huzurlu ve korkmadan yaşayabilmek için meclise gönderdigimiz MİLLETİN VEKİLLERİ siz nerdesiniz?
Tüühh! unutuk galiba nede olsa insanoğlu unutkan oluyor işte, kusura bakmayın sizden özür diliyoruz MİLLETİN VEKİLERİ. Siz gece gündüz demeden bizim sorunlarımızı çözmek için var gücünüzle durmadan çalışarak hatta fazla mesailere kalarak öyle bir yorgun düşüyorsunuz ki ara da MECLİSTE istemiyerek de olsa içiniz geçip gözlerinizi dinlendirebiliyorsunuz. Kızmayn hemen MİLLETİN VEKİLERİ uyuyor demedik ki sadece gözlerinizi dinlendiriyorsunuz dedik.Zaten biz milletçe uyumadığınızı biliyoruz siz rahat olun. Uyuyan biziz...
Ama Allah var siz bu azminizle çalışmanızla tatili hak ettiniz.Aman diyeyim,tatilinizi sakın bozmayın! Ülkemizde güllük gülüstanlık ölümler yok,ağıtlar yok,feryatlar yok, isyan cümleleri yok;herkes mutlu ,herkes güvende.Hatta o kadar iyi durumdayız ki çocuklar bile ölmüyor artık.Yani bir ekimde meclise gelip toplanmanıza bile gerek yok.Niye gelesiniz ki sizi meclise sorun çözmek için gönderdik.Şükür sorunumuzda olmadığı için kendinizi yorup gelmenize de gerek yok. Ne zaman meclisi kesin olarak toplayın biliyor musunuz? Hani olurda maddi sıkıntı falan çekersiniz, maaşlarınız yetmiyor olabilir insanlık hali,bizimde yetmiyor ya... Ha öyle bir durum oldu mu bu sorunu kesin ama kesin çözmeniz lazım. Bu hayati konuda zaten siz bir birinizi davet etmenize gerek yok hepiniz böyle durumlarda aklı selim ve fedakar insanlarsınızdır. Hemen bir araya gelip toplanırsınız.Allah korusun bu sorunu çözmeseniz ülke elden gidebilir ona göre.
Ama biz her zaman olduğu gibi yine umutluyuz ve inanıyoruz ki koskocaman Türkiye ve milletin vekileri içinde, milletini düşünen, milletinin derdiyle dertlenen, miletinin selemetini isteyen, milletinin huzurunu, rafahını,barışını,birlik beraberliğini isteyen koca yürekli insanların var olduğunu hissedebiliyoruz. Onlardan isteğimiz bir an önce sahneye çıkıp iradeleri ve yetmiş sekiz milyon insanıyla beraber güzel ve güneşli günleri, kolarımızı açarak kucaklama konusunda beraber adım atmamız.