2016-01-25 15:00:00
Hastane kantinlerinde ve kafeteryalarında ki yüksek fiyatlar, sağlık çalışanları, hasta ve hasta yakınları tarafında tepki ile karşılanıyor.
Vatandaşlar uçuk fiyatlar karşısında çok çaresiz. Piyasanın 3-4 kat fiyatla satılan mallarda (yiyecek, içecek, giyim… vb.) vatandaş oldukça sitem ediyor. Vatandaş yüksek fiyatlar karşısında, hastanede bazen gün boyu bir şey yiyip içmeden evine dönmek zorunda kalıyor. Çünkü piyasada 30- 40 kuruş olan bir meşrubat hastanelerde 1 -2 TL arasında.
Kentimizin bütün hastanelerin kantinlerinde orantısız fiyat artışlarını görmek mümkün. Yaklaşık bir hafta önce gittiğim Y.Y.Ü hastanesi kantininde bir kg muzun fiyatı 16TL’di. Fiyatı görünce şok oldum. Sanki turistlik bir mekânda alışveriş yapıyormuşum gibi oldu. Turistlik mekânlarda bile bu fiyata muz alamasın. Kantin çalışanına niye bu kadar pahalı diye sorduğunda “ne yapalım abi bizde kira veriyoruz” cevabıyla karşılaşıyoruz.
Hastanelerde fiyatı 1 TL altında hiçbir şey bulamazsın. Marketteki fiyatlardan 3-4 kat daha fazla satılıyor. Tabiri caizse vatandaş resmen kazıklanıyor. Fiyatlar pahalı olmasına rağmen satılan hiçbir şeyin kalitesi satıldığı fiyatı hak etmiyor. 1 TL soğuk çay içiyorsun, 5-6 TL tadı tuzu olmayan çorba içiyorsun. 1.5 TL hamur; simit, poğaça yiyorsun. Üstüne verdiğin paraya yanıyorsun.
Su, çay ve soda 1TL
Markette 50-60 kuruşa satılan küçük su bizim hastanelerde 1-1.25 TL arasında satılıyor. Markette 25-50 kuruşa satılan maden suyu hastanelerde 1 TL’den aşağı satılmıyor. Kutu meşrubatlar normal fiyatın 2 katına satılıyor.
Hastanelerde yemek, yemek mümkün değil.
Bir kap soğuk, tadı olmayan çorba 5-6 TL. Tavuk döner her hastanede farklı fiyatta satılıyor. Sulu yemeğin bir kabı 10 TL aşağı satılmıyor. Piyasada 3 çeşit yemeği 8 TL bulabilirken hastanede sadece bir çeşit yemeği 10 TL’ye alıyorsun.
Milletvekilleri mecliste daha ucuza fiyatta faydalanıyor
Milletvekilleri TBMM’deki lokantada daha ucuza yaralanıyor. Meclisteki fiyatlarla, hastane fiyatlarını kıyaslayınca. Yöneten ile yönetilenler arasındaki uçurum kendini gösteriyor. Milletvekilleri 16 bin TL maaş alıp. 1 TL’ye mantar, brokoli çorbasını içerken, 4 TL ızgarasını, kebabını yerken, 50 kuruşa meşrubatını içerken…
Asgari ücretle çalışan ve şifa niyetine hastaneye giden gariban vatandaş. Karnını doyurmak için gittiği kafeteryada soğuk mercimek çorbasına 5TL, ızgaraya 12 TL, çaya 1TL, verip çıkar. Meclistekiler her şeyin en kalitesini en ucuz fiyata alırken asgari ücretli gariban vatandaş kalitesi şaibeli olan her şeyi en pahalı fiyata alıyor. Bu durum yöneten ile yönetilen arasındaki uçurumu göstermektedir.
Kafeterya yetkililerine ve tüketici haklarına bu yüksek fiyatların nedenini sorunca. Onlardan gelen cevap yüksek ihale bedeli ve kira oluyor. Onlar her ne kadar kendilerine bu yüksek ihale bedelini neden gösterseler de bu fiyatalar arasındaki büyük farklılığına nedeni değil bence. Çünkü yapılan ihale ve kira bedelleri yapılırken, iğneden ipliğe her şey düşünülerek yapılır. Ne kantin sahibi nede vatandaş mağdur edilir. Herkes istediği fiyatta anlaşır. Yani bu fiyatlar arsındaki uçurumun bir nedeni yok sağlık bakanlığın açıklaması şunu der.
Bakanlığın taşınmazlar arasında olan büfe, kantin ve çay ocağı gibi yerlerde satışa sunulan mal ve hizmet bedellerin emsali mal ve hizmet bedellerinden daha yüksek fiyata satılmaması ve vatandaşın maddi olarak mağdur edilmemesi için uyarılarda bulunmuştur. Bakanlığın bu uyarısına rağmen maalesef hastanelerin kantinleri yüksek fiyatlarıyla öne çıkıyor.
Her hastane kendine göre fiyat vermesi ve düzensiz bir şekilde vatandaşa sunulan malların fiyatları piyasanın 3-4 katı olması neye bağlı. Neden vatandaş mağdur ediliyor. Sonuçta vatandaş turistlik mekana gelmiyor. Hastane kantini burası fiyatların bu kadar uçuk olması vatandaşı perişan ediyor. Doktorundan, hastasına kadar herkes bu yüksek fiyatlardan şikâyetçi. Sağlık bakanlığının açıklamasına göre vatandaş mağdur edilmemeli. Maalesef vatandaş çok mağdur bu durumda. Vatandaş hastasına mı, hastalığına mı yoksa kantine verdiği yüksek fiyata mı yansın.
Anlaşılan gerekli denetimler yapılmıyor ya da denetimler yapılıyor ama ciddiye alınmıyor. Zaten her şey düzenli yapılsaydı bende bu yazıyı yazmak zorunda kalmazdım. Buradan tüketici haklarına, hastane yönetimlerine, kantinler odasına ve sağlık bakanlığına seslenmek istiyorum. Bu duruma bir ortak yol ve çözüm bulunmalı vatandaş daha çok mağdur edilmemeli.