2016-06-01 15:00:00
Köprüden Önceki Son Çıkış: Son hamle
Hamleler satranç oyununun vazgeçilmez repliğidir. Son hamle ise satranç oyununda sıklıkla kullanılan bir terimdir. Satranç oyununda taraflar öngörülen bir süre içinde oyunu sonlandırır ve galip belirlenir. Son hamleden önce oyun kurgulanır, yapılan hamlelerin karşı hamleleri de hesaba katılarak bir plan ve uyumluluk içinde oyunun sonuna doğru hamleler yapılır ve her iyi hamle bizi son hamlemize götürür. Burada önemli olan son hamlenin taraflardan kimce yapıldığıdır. Bu hamle en doğru zamanda yapılmalıdır.
Peki neden son hamle?
Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) Türkiye’de yapılan sınavlar içinde katılımın en fazla olduğu sınavlar olması hasebiyle büyük önem arz eder. İnsanların yaşam ve gelecek planlamalarında bir basamak olan bu sınavların iyi bir neticeyle sonuçlanmasının bedelleri olduğu gibi gereklilik arz eden birçok koşulu da beraberinde getirmektedir. Uzun bir maraton olan bu sınavların ilki (YGS) 13 Mart 2016’da gerçekleşti. Bu sınavın en önemli özelliği, bir baraj sınavı olması ve LYS’ye girme koşulunu oluşturmasıdır. Şimdi ise ikinci aşama olan ve beş farklı sınavdan oluşan LYS için geri sayım başladı. Haziran ayının 3. ve 4. haftalarında yapılacak olan bu sınavlar, farklı günlere ve farklı oturumlarda gerçekleştirilecektir. Öğrencilerin beklide çalışmalarında son hamlelerini yapacakları bu kısa süre için naçizane birkaç öneri sunmak gerekir. Sınav için kalan kısa süre satranç oyunundaki son süre gibidir. Artık oyunun galibi olmak için, deyim yerindeyse, son hamlelerin yapılması gerekir. Bu yüzden çalışma düzenimizi bu kısa sürede biçimlendirmeli, bir düzene koymalı ve gereken koşulları yerine getirmek için gereken azmi göstermeliyiz. Sınava dair son rötuşları yapmanın önemi sınavın tarihsel zaman aralığının dar olmasıyla da ilişkilidir.
Peki Sınav tarihleri ne zaman?
“- LYS-1: Lisans Yerleştirme Sınavı-1 (Matematik) Tarihi, Saati ve Süresi: 19 Haziran 2016 (Pazar), 10.00, 135 dakika
- LYS-2: Lisans Yerleştirme Sınavı-2 (Fen Bilimleri) Tarihi, Saati ve Süresi: 25 Haziran 2016 (Cumartesi), 10.00, 135 dakika
- LYS-3: Lisans Yerleştirme Sınavı-3 (Edebiyat-Coğrafya) Tarihi, Saati ve Süresi: 26 Haziran 2016 (Pazar), 10.00, 120 dakika
- LYS-4: Lisans Yerleştirme Sınavı-4 (Sosyal Bilimler) Tarihi, Saati ve Süresi: 18 Haziran 2016 (Cumartesi), 10.00, 135 dakika
- LYS-5: Lisans Yerleştirme Sınavı-5 (Yabancı Dil) Tarihi, Saati ve Süresi: 25 Haziran 2016 (Pazar), 14.30, 120 dakika”
Sınavın son zaman aralığında olması, öğrenciler üzerinde olumsuz etkilerini de ortaya çıkaracaktır. Sınav tarihi yaklaştıkça öğrenciler birtakım argümanların arkasına sığınmak isteyebilecekleri gibi, çalışmayı isteyip ama bunu bir türlü başaramadıklarını da dillendireceklerdir. Bu durumun yaratacağı kaygı durumunu da hesaba katmadan zihinsel olarak kendilerini stresli bir duruma düşüreceklerdir. Bu durumu özetleyen birkaç olumsuz düşünceden söz edebiliriz.
Sınav öncesi sıklıkla dile getirilen problemler!
* Sınava çok az bir zaman kaldı! Bu durum bende yoğun bir stres yaratıyor!
* Çok fazla konu eksiğim var!
* Masa başına geçip ders çalışmak istemiyorum!
* Konularımı bitirmiş olmama rağmen hâlâ deneme sınavlarında bitirdiğimden emin olduğum konularda yanlışlarım oluyor!
* Ailemin ve çevrenin beklentileri üzerimde baskı oluşturuyor!
* Çalışmalarımın yeterli olup olmadığını bilmiyorum!
* Kısa bir sürede eksikleri tamamlamak imkânsız!
* Olumlu düşünmek istesem de olumsuz düşünceler peşimi bırakmıyor gibi…
Peki ne yapmalıyım?
* Sınava az bir zamanın kalması pes etmek anlamına gelmemeli, bu süreci en anlamlı bir şekilde tamamlamak gerekir. Tamamlayacağımız her ünite ya da çözeceğimiz her soru binlerce adayı arkamızda bırakmamızı sağlar. Bunun için öncelikle eksik konularımızı belirleyip günlere sistematik bir şekilde paylaştırmalıyız.
Konu eksiklerinizin oluşu, konu eksiklerini tamamlayamayacağınız anlamına gelmez. Önemli olan zaman yönetimini yapmak ve eksik konuları kalan günlere dağıtıp sistematik bir çözümleme yapmaktır.
* Eğer yetersiz çalıştığınızı düşündüyseniz, konularınız fazlasıyla birikmişse ve içinden nasıl çıkacağınızı bilmiyorsanız… Bu durum sizde yüksek bir kaygıyı elbette yaratacaktır. Bu sebeple çalışma masasına oturmak zor gelebilir. Ancak burada bir şeyi gözden kaçırıyoruz: Mesele oyunda taşlarınızın eksilmesi değil; son hamleleri oynayacak taşlarınızın hangilerinin kaldığıdır. Doğru zamanda atılan doğru adımlar hayatımıza yön verir. Bu son eşikte yapmamız gereken kalan süreyi en iyi şekilde değerlendirebilme inancı taşımaktır.
Bu sebeple harekete geçmelisin!
* Daha önce çalışmış olduğunuz konularla ilgili yanlışlar yapmak normal olabilir; ancak bu yanlışlar aynı konu üzerinde devam ediyorsa o konuya tekrar dönüp kısa bir zaman ayırmalıyız. Eğer konunun belli bir kısmıyla ilgili sıkıntılar var ise konunun tamamı yerine o kısım üzerinde yoğunlaşmalı… Tabir-i caizse “cımbızlama“ yapılmalıdır.
Bu eksikleri görmenin ve tamamlayabilmenin koşulu ise olabildiğince çok sayıda soru çözmek ve deneme sınav sayısını arttırıp deneme analizlerini yapmaktan geçer.
* Kendi beklentilerimiz, aile ve çevre beklentileri bizde olumsuz düşünceler ve kaygı yaratmamalı. Bizler kendi sorumluluklarımıza dönmeli ve yapabileceğimizin en iyisini yapabilmek için mücadele etmeliyiz. Dışarıdan gelen olumsuz uyarıcılarla ilgilenmemeliyiz. Bu pozitif düşünmemizi engelleyeceği gibi çalışma isteğimizi de kıracaktır. Kendimize dönmeli, kendimizi iyi hissettirecek ara zamanlar yaratmalıyız. Bu ara zamanlarda ilgilenmekten hoşlandığımız şeyleri yapmalıyız. Böylelikle olumsuz uyarıcıları bir nebze olsun öteleme imkânımız da olacaktır.
* Bu zamana kadar yaptığımız çalışmaların bize yetersiz gelmesi fikri elbette normal çünkü ne ile karşılaşacağımızı bilsek de nasıl bir sınavın bizi beklediğini bilmiyoruz. Bu sebeple böyle bir düşünceye kapılmak bizi amacımızdan saptıracağından bizler hedefe kilitlenmeli ve son hamlelerimizi iyi belirlemeliyiz. Unutulmamalı ki sizler başarınızı bir önceki sınav olan YGS’de gösterdiniz. Bardağın dolu tarafını görmeli, başarısızlıklar yerine geçmiş başarılarımızı hatırlayıp ve bu kez de işin üstesinden geleceğimize olan inancı taşımalıyız.
* Amaç bütün konulara hâkim olmak olsa da konu eksiklerimiz olabiliyor. Çoğunlukla bu eksikler sınava az bir zaman kaldığında ortaya çıkıp beliriyor. Kalan zamanımız ve eksik konularımız belli olduğundan, bunları sistematik bir düzenlemeyle konuları günlere dağıtarak sınava kadar büyük bir kısmını hallederek girmiş oluruz. Bu durum bizdeki kaygılanmayı da azaltacaktır.
* Düşünce yapımızı olumsuz etkileyen düşünceler, bütün yaşamımızı etkileyebiliyor. Olumsuz düşünceler yüksek kaygıyı ortaya çıkaran zihinsel belirtilerdendir. Sınav maratonunda bizi ayakta tutan ve sınav motivasyonunu üst düzeyde tutmamızı sağlayan şey şüphesiz zihin dünyamızı biçimlendiren pozitif düşüncelerdir. Bu sebeple olumsuz düşünceleri hayatımızdan çıkarmalı, zorunluluk içeren ifadeler yerine, nispeten daha mütevazı, yapılabilecek fikirler üzerine ifadeler kullanmalıyız. Bu zihinsel egzersizsizin yanı sıra fiziksel bir egzersiz olan nefes egzersizini yapmak da kaygı düzeyini azaltmada yardımcı olabilir. Tüm bu sistematik uyumlu çerçevede yapılacaklar bizi sınav gününe hazırlayacak. Bu çözümleme mantığı son rotamızı belirleme fırsatı verecektir. Köprüden önceki son çıkış misali bu fırsatı kaçırmamalıyız. Bu son hamlemiz olabilir.
Unutmayın!
“Kaybetmek düşmek değil; düştüğünüz yerden kalkamamaktır.”
Pes ettiğinizde kaybedersiniz!
İçinizdeki inancı asla yitirmemeniz dileğiyle…