2018-01-20 15:00:00
Tarihinde iki defa Süper Lige yükselme başarısını göstermiş olan Vanspor, ikinci kez Süper Lige yükseldiği 1998-99 sezonu öncesi, şampiyonluk parolasıyla lige başlamış ve ilk iki maçını da kaybederek sıfır puanla ligin dibine demir atmıştı. Ani bir kararla, o dönemin Van Valisi Abdulkadir Sarı ve yönetimden Feridun Irak, o zamana kadar hiç teknik direktörlük deneyimi olmayan Rıdvan Dilmen’i takımın başına getirtmişlerdi.
Herkesin kuşkuyla ve merakla izlediği Dilmen'li Vanspor, ligin dibinde, sıfır puanla başladığı 3. haftadan 10. haftaya kadar 7 maç boyunca hiç kaybetmeden seri galibiyetlerle kısa sürede zirveye kurulmuştu. Dilmen’in yönettiği Vanspor, 2. Ligde hiçbir takıma nasip olmayacak ölçüde, istatistiki anlamda rekorları alt üst ederek, 50 takımı alt edip, süper lige ulaşılmış büyük bir başarı hikâyesiydi…
Ülkemizde futbol kulüpleri sadece ekonomik anlamda değil, kültürel ve sosyal anlamda da kentin popülaritesini arttırmaktadır. Marka kentler ve bu kentlerin adından daha fazla söz ettiren marka takımlar içerisinde çok müstesna bir yere sahipti Vanspor. Yok olup gitmesine rağmen tüm futbolseverlerin halen Vanspor'u hatırlaması, geçmiş başarılarından dolayı ''tarihi belleğe sahip takım'' olmasından dolayıdır. Vanspor’un tarih sahnesinden çekildiği yılların ardından, bir daha toparlanamayan Van futbolu, ilin şu anda tek profesyonel takımı olan Van Büyük Şehir Belediyespor Kulübüyle bu hasreti dindirme çabasındadır.
Gel gelelim yönetimsel zaaflar, sürekli değişen teknik direktörleri ve kulüple bütünleşmeyi sağlayamayan bir belediye modeli ile yönetilmek durumunda olması, bir kısır döngü halinde bu hedefi akamete uğratmıştır. Şimdi yeni oluşturulan yönetim, kulüple taraftarlar arasındaki kopukluğu gidermekte başarılı olursa, önümüzdeki yıllar Van’ın futbolu için umutlar yeşerebilir.
Şimdi tarihi bir fırsat ele geçmiş durumda. Kamu yönetimi anlamında kentin yakaladığı bu ivme iyi değerlendirilirse güzel günler, büyük kazanımlar elde etmemiz olasıdır. Bu köşeden bazen geçmişte Vanspor’un kazandırdıklarına değinip, siyasetçilere veya kamu yöneticilerine çokça seslendiğim olmuştur. Vanspor, yalnız Vanlının değil, devasa bir kitlenin, bölgede yaşayan herkesin takımıdır. Çünkü Vanspor’un kazandırdıkları siyasetçilerin düşündüğünün çok çok ötesindedir. Sayın Valimiz Murat Zorluoğlu’nun desteğini görmek bizleri umutlandırıyor doğrusu. Çok iyi başladığımız 2018 yılı futbolda da bir milat olabilir…
Vanlıların Beşiktaş’a olan teveccühü herkesçe malumdur. Hatta kimilerine göre Van’da 3 büyüklerden en çok Beşiktaş taraftarı vardır. Beşiktaş’la tarihi bağlarımızda mevcuttur. 1985-86 sezonunda Beşiktaş, Van’da kamp yapmış ve o sezon şampiyonluğa ulaşmıştı. Yine 94-95 sezonunda Van da ilk kez Vansporla karşılaşan Beşiktaş, büyük bir sevgi seline uğramıştı. Van’ın milli futbolcusu Erkan Avseren, Beşiktaş’a transfer olarak kariyerinde zirve yapmıştı. Ayrıca Sarı fırtına Metin ise bir sezon Vanspor formasını terletmişti. Ve şimdi efsanevi MAF (Metin Ali feyyaz) üçlüsünün en golcü ayağı olan Feyyaz, artık Van futbolunu tekrar diriltmek, o şaşalı günlerine geri döndürmek için kolları sıvamış durumda.
Öyle ki, gazetemize verdiği ilk röportajda bile söylediği şu sözlerle ‘Van deyince ilk olarak aklıma Süper Ligde takımı olan bir yer geliyor’ diyerek ne bilinçte olduğunu bizlere göstermiştir. Umarız Feyyaz Hoca bizlere vuslatı yaşatır.
Türk futbolunun efsane oyuncusu, Dilmen’in ‘‘hayatımın en güzel günlerini Van’da geçirdim’’ diyerek özetlediği şark görevinde, Feyyaz Hocanın da kısa sürede Van’a uyum sağlayacağından eminim. Fakat biraz zaman gerekli ve herkes gereken toleransı kendisine göstermelidir. Kendi kurduğu bir takımı değil, deplasmanda lidere 4 atıp ertesi hafta evinde 4 yiyebilecek kadar istikrarsız bir kulüp devralmıştır. Takımın renklerine bağladığı başta Gökhan Ünal’la birlikte kendi mantalitesine uygun futbolcularla, istediği omurgayı oluşturması için destek gereklidir. Ayrıca unutmamak gereken bir noktada şudur; daha yükselmemiz gereken 2.Lig, sonrasında 1. Lig var. Yani çok uzun vadeli kalıcı planlar yapmalı, hedefi buna göre okumalıyız. Kimsenin elinde sihirli değnek yok…
Lakin geçmişten edindiğimiz önemli tecrübelerimiz var!
Önümüzde Ankara Demirspor maçıyla başlayacak olan her maçı final niteliğinde zorlu bir süreç bizleri bekliyor. Bu maç öncesi Vanlılar Vakfı Başkanlığınca SMS’le tüm Ankara’daki Vanlılar maça davet edilecekmiş. İşte yapılması gereken budur! Eğer tarih tekerrür estin istiyorsak, geçmişimizde bunu başaran ekibin ruhunu ve önümüze koyduğu başarılı modeli eksiksiz uygulamamız gerekir. Çünkü o yıllarda şehri yöneten ekip, dünyanın en birleştirici unsuru olan futbolu doğru ele almış, kentsel heyecanla kitleleri buna inandırmıştı. Tüm bunlar; ileriyi gören akıllı yöneticilerin sayesinde, birlik ve beraberlik gösteren halkın, esnafın, sivil toplum kuruluşlarının dayanışması ile gerçekleşmişti. Ve ‘‘Van modeli’’ adını almıştı bu oluşum…
Geçmişte bu oluşum içerisinde yer alan İkram Kali, Vanspor'un sosyal gücünü değerlendirerek tüm Türkiye'ye yayılmış olan, özellikle büyük şehirlerdeki Vanlıları bir araya toplamaya gayret etmişti. Bu amaçla, büyük şehirlerdeki Van Dernekleri vasıtasıyla, Vanlı olduğu bilinen hemen hemen tüm Vanlı ailelere mektuplarla ulaşmış, Van için her projede onların da bulunmasını sağlayarak bir Van lobisi oluşturmayı başarmıştı. Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü ve aynı zamanda da Vanspor'un Basın Sözcülüğünü yürütmüş olan İkram Kali, ayrıca Türkiye Spor Yazarları Derneği Van Temsilcisidir. Halen Van’la ilgili tüm önemli faaliyetlerde aktif olarak yer alan Kali, zaten genel yayın yönetmeni olduğu Van Sesi gazetesiyle takıma büyük bir medya desteği sunmaktadır. Kendisinin sonsuz tecrübelerinden yararlanmak isteyen herkese seve seve yardımcı olacaktır. Böyle bir kişinin Van da bulunması büyük bir şanstır bunu yönetim değerlendirmelidir.
1993 yılına kadar on yıl boyunca ikinci ligde kendi halinde bir kulüp olarak varlığını sürdüren Vanspor’u, o dönemin zorlu şartlarında şehri yönetenler ön ayak olarak ayağa kaldırmıştı. O zamana kadar hep ligden düşmemeye oynamış olan Vanspor için, hayli büyük bir hedef konulmuştu ortaya. Buna rağmen takımda yakalanan hava, halkın büyük desteği, futbolcuların ve yöneticilerin uyumu sayesinde bir hayal gerçeğe dönüşmüş, Vanspor önüne geleni devirerek hedefine ulaşmıştı…
Bunu iki kez başarmış olan Van halkı, neden üçüncü kez başarmasın?
Tarih tekerrürden ibarettir!