2013-04-05 15:00:00
“Boşver gönül” diyorsun bir şiirinde.
Gülüşlerin mi soldu, ne oldu dost?
Kara bulutlar mı kapladı ufuğu?
Ufuk!..Ne güzel(di), Edremit Yakamozları’nda…
Ne çok hasret okşadım Tamara düşlerinde!
Tamara, ülkemin en sarışın çocuğu…
İlk durakta rastladım Hacıbekir çocuklarına,
Ellerinde koca bir İskele vardı, yirmiüçekime inat!
Sana bir dağ kucakladım dost.
Dağın adı, düşlerinde saklı Ayazlar’ın
Ayazlar seninle güzel.
Gül ey dost, gül ki bahar kuşansın Hacıbekir
Bugün poyraz Kalecik’ten esiyor, bak.
Savur saçlarını, göğüslerini ört Van’ın
Savur saçlarını, rüzgar ol ülkem kokulu şarkılarıma.
Ateş ol, mavi düşlü dağlarımın volkanına,
Su ol, yüreği paramparça Müküs bakışlarına,
Göğüslerini ört Van’ın.
Binlerce güneş doğsun şimdi Tamara düşlerinde
Binlerce poyraz essin Akköprü tenhasında.
Hacıbekir, Xaçort, “Doğu’nun Parisi”
Ninova’dan yükselir esmer yürekli sesi
Geceler mi yoruldu dost?
Binlerce parçaya mı bölündü karanlık?
Şimdi dik durmanın mevsimidir dost,
Bugün rüzgar Deniz’in ülkesinden esiyor bak.
Bedo’nun ağıtları kokuyor güneşin saçları.
Hani her kurşun sesinde bir çocuk ölür ya,
Binlerce çığlık yükseliyor şimdi yurdumun sokaklarından,
Binlerce barış yüzü…
Göğüslerini ört Van’ın
Güneşi içsem şimdi, içim titrer
Buz tutar esmer tenim, üşürüm.
Buruk bir rüzgar eser damarlarımda
Soğuk ve kupkuru.
Güneşi içsem şimdi,
Dikişleri çözülür mavi kalbimin, benek benek.
Gözlerine sürme çekmiş Tamaram
Kıras-fistan kuşanmış baharı
Ah kim üzmüş Şaxé’nin kalelerini?
Güneşi içsem şimdi
Buz tutar esmer tenim, üşürüm.
Güneşi içsem şimdi yaralarım koca Van olur
Bir daha, bir daha, bir daha…
Ve Deniz!
Şimdi çook uzakta olsan da,
Serin gecelerin nefesine tüneyen,
Nazlı bir yıldız oluyorsun, Tamara düşlerinde.
Duvağı açılmamış bir gelin gibi nazlı,
“Barış” şarkılı melodiler gibisin.
Tamara kokuyorsun…
Yaşamak için yaşama hoş geldin Deniz!..